İçinde etme olan 8 harfli 179 kelime var. İçerisinde ETME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında etme olan kelimeler listesine ya da Sonu etme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EMET, ETME
3 Harfli Kelimeler
MET, TEM
2 Harfli Kelimeler
EM, ET, ME, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEMLETME
-
-
[isim]
Demletmek işi
-
[isim]
Demletmek işi
- HARCETME
-
-
[isim]
Harcetmek işi
-
[isim]
Harcetmek işi
- KAYBETME
-
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
- NAKŞETME
-
-
[isim]
Nakşetmek işi
-
[isim]
Nakşetmek işi
- GEVRETME
-
-
[isim]
Gevretmek işi
-
[isim]
Gevretmek işi
- AKDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yapmak
- "Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Yapmak
- KEŞFETME
-
-
[isim]
Keşfetmek işi
-
[isim]
Keşfetmek işi
- AFFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bağışlamak
- "Kendisini bırakıp gittiğimden dolayı uğradığı ihanetin hıncı ile pek kolay affetmeyecekti." (Refik Halit Karay)
- "Yakın tarihe ait tefrikaların ezelî okuyucusu Başefendi, affetmişsin sen onu, dedi." (Haldun Taner)
-
Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek
- "Beni affedin, gelemeyeceğim."
- "Affedersiniz, size bir şey sormak istiyorum."
-
[-den]
Görev veya işten çıkarmak
-
[-i]
Bağışlamak
- CEHDETME
-
-
[isim]
Cehdetmek işi
-
[isim]
Cehdetmek işi
- DENETMEK
-
-
[-i]
Denemesini sağlamak
-
[-i]
Denemesini sağlamak
- VADETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Bir işi yerine getireceğine söz vermek
- "Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[nsz]
Davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek
- "Doktor Hikmet, kendisine pek ciddi bir zevk vadetmiyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-e]
Bir işi yerine getireceğine söz vermek
- SESLETME
-
-
[isim]
Sesletmek işi
-
[isim]
Sesletmek işi
- VAKFETME
-
-
[isim]
Vakfetmek işi
-
[isim]
Vakfetmek işi
- HIFZETME
-
-
[isim]
Hıfzetmek işi
-
[isim]
Hıfzetmek işi
- BELLETME
-
-
[isim]
Belletmek işi
-
[isim]
Belletmek işi
- KASTETME
-
-
[isim]
Kastetmek işi
-
[isim]
Kastetmek işi
- AKSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
- "Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-e]
Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak
- "Bulunduğumuz yeri sarayın tek parça, geniş camlarından akseden avize ışıkları aydınlatıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Evirmek, tersine çevirmek
-
[-e]
Ulaşmak, yayılmak, duyulmak
- "Olay basına aksetti."
-
[-den]
Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
- BEZLETME
- ...
- GEVŞETME
-
-
[isim]
Gevşetmek işi
-
[isim]
Gevşetmek işi
- ŞAKKETME
-
-
[isim]
Şakketmek işi
-
[isim]
Şakketmek işi