İçinde etm olan 9 harfli 161 kelime var. İçerisinde ETM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında etm olan kelimeler listesine ya da Sonu etm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MET, TEM
2 Harfli Kelimeler
EM, ET, ME, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENSELETME
-
-
[isim]
Enseletmek işi
-
[isim]
Enseletmek işi
- BAHŞETMEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[-i]
Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
- "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
- TAYYETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Çıkarmak
-
Aradan çıkarmak, yok etmek
-
[-i]
Çıkarmak
- DEFNETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Ölüyü gömmek, toprağa vermek
-
[-i]
Ölüyü gömmek, toprağa vermek
- HACZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak
-
[-i]
Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak
- HAPSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir suçluyu hapishaneye koymak
-
Bir yere kapatıp salıvermemek
- "Kediyi odaya hapsetti."
-
Engellemek, sınırlamak
-
[-de]
Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak
- "Gelirim diye beni akşama kadar burada hapsetti."
-
[-i]
Bir suçluyu hapishaneye koymak
- METHETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Övmek
- "Evet kendimi methediyorum, bile bile methediyorum, bana deli doktor derler..." (Peyami Safa)
-
[-i]
Övmek
- FESHETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
-
Kapatmak, dağıtmak
-
[-i]
Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
- KÜTLETMEK
-
-
[-i]
"Küt" diye ses çıkartmak
-
[-i]
"Küt" diye ses çıkartmak
- SABRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Sabır göstermek, sabırlı davranmak
- "Peygamber olsa ancak bu kadar sabrederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Sabır göstermek, sabırlı davranmak
- EŞELETMEK
- ...
- KAŞELETME
-
-
[isim]
Kaşeletmek işi
-
[isim]
Kaşeletmek işi
- KASTETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Amaçlamak, amaç olarak almak
- "... ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Demek istemek
-
[-e]
Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istemek
- "İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler." (Atatürk)
-
[-i]
Amaçlamak, amaç olarak almak
- TEPELETME
-
-
[isim]
Tepeletmek işi
-
[isim]
Tepeletmek işi
- KÖRLETMEK
-
-
[-i]
Keskinliğin azalmasına veya yitirilmesine sebep olmak
-
Değer ve yeteneklerinin yitirilmesine sebep olmak
-
[-i]
Keskinliğin azalmasına veya yitirilmesine sebep olmak
- KAHRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Ezmek, perişan etmek
-
Çok üzmek
- "Kendini de dostlarını da kahredeceksin, öyle mi?" (Cemil Meriç)
-
[nsz]
Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek
-
[-e]
İlenmek, beddua etmek
-
[-i]
Ezmek, perişan etmek
- NAKLETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek
- "İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." (Peyami Safa)
-
Anlatmak, aktarmak
- "Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin." (Sermet Muhtar Alus)
-
[-i]
Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek
- LÜPLETMEK
-
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- "... baklavaları, börekleri lüpletiyor." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- HAYRETMEK
- ...
- İNCELETME
-
-
[isim]
İnceletmek işi
-
[isim]
İnceletmek işi