İçinde etli olan 8 harfli 51 kelime var. İçerisinde ETLİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında etli olan kelimeler listesine ya da Sonu etli ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ELİT, ELTİ, ETİL, ETLİ, LİET
3 Harfli Kelimeler
ETİ, İLE, TEL
2 Harfli Kelimeler
EL, ET, İL, İT, LE, TE, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZAMETLİ
-
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
-
Gururlu
-
Görkemli, heybetli
-
Debdebeli
-
Çalımlı, kurumlu
- "Hatta biraz da azametli, kibirli muamelesi bana epeyce garip görünmüştü doğrusu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
- ŞÖHRETLİ
-
-
[sıfat]
Ünü olan, ünlü, tanınmış
- "İstanbul'un en güzel, en şöhretli kadınlarından idi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ünü olan, ünlü, tanınmış
- ŞİDDETLİ
-
-
[sıfat]
Etkisi çok olan, zorlu
- "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Hızlı
- "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." (Reşat Enis)
-
Aşırı
- "Şiddetli geçimsizlik."
-
[sıfat]
Etkisi çok olan, zorlu
- GAYRETLİ
-
-
[sıfat]
Çalışkan, çaba gösteren
-
[sıfat]
Çalışkan, çaba gösteren
- ZAHMETLİ
-
-
[sıfat]
Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç
- "Hepsinde, zahmetli bir oyundan henüz çıkmış mektep çocuklarının sevinçli yorgunluğu vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sıkıntı veren
- "Sıcaktan, zahmetli yollarda yürümekten yorulmuştu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç
- LEZZETLİ
-
-
[sıfat]
Tadı güzel
- "Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz." (Ahmet Rasim)
-
Zevkli, haz dolu
- "Bu gayretli millet önünde, bu gayretli millet için yaşamak ve gülmek, ne lezzetli bir sonuçtur." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Tadı güzel
- NİSPETLİ
-
-
[sıfat]
Oranlı
-
[sıfat]
Oranlı
- HASETLİK
-
-
[isim]
Haset olma durumu, hasetçi davranış, kıskançlık, günücülük
-
[isim]
Haset olma durumu, hasetçi davranış, kıskançlık, günücülük
- RAHMETLİ
-
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- "Hocamız rahmetli Muhsin Bey, bunu sınıfta okurken gözleri yaşarırdı." (Haldun Taner)
-
Ölmüş, merhum
- "Rahmetli, insanların en iyilerinden biriydi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- İBRETLİK
-
-
[sıfat]
Ders alınacak nitelikte olan
-
[sıfat]
Ders alınacak nitelikte olan
- ŞERBETLİ
-
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
-
Yılan vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen
- "Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan
- "Yalana şerbetli."
-
Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan
- "Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
- HİDDETLİ
-
-
[sıfat]
Kızgın, öfkeli
- "Nihayet kocası onun hiddetli olduğunu hissetti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kızgın, öfkeli
- KOKETLİK
-
-
[isim]
Koket olma durumu
- "Sesi yine tatlılaşıyor, kıyafetine, tavırlarına bir koketlik geliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Koket olma durumu
- KUVVETLİ
-
-
[sıfat]
Gücü çok olan, zorlu, şiddetli
- "Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Sağlam, dayanıklı olan
- "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." (Ömer Seyfettin)
-
Görevini iyi yapan, keskin
- "Kuvvetli gözleri var."
-
Çok etkileyici
- "En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." (Ömer Seyfettin)
-
Saygın, nüfuzlu
-
Üstün
-
Etkili
- "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Gücü çok olan, zorlu, şiddetli
- RAĞBETLİ
-
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
- DEHŞETLİ
-
-
[sıfat]
Korku veya ürküntü veren
- "Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Çok fazla, son derece
- "Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Korku veya ürküntü veren
- TIYNETLİ
-
-
[sıfat]
İyi huylu
-
[sıfat]
İyi huylu
- SEPETLİK
-
-
[sıfat]
Sepet yapmaya elverişli olan
- "Sepetlik saz."
-
[isim]
Yapılarda çıkıntı
-
[isim]
Göbek çevresindeki karın bölgesi
-
[sıfat]
Sepet yapmaya elverişli olan
- ADALETLİ
-
-
[sıfat]
Adil
- "Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alır." (Anayasa)
-
[sıfat]
Adil
- HEYBETLİ
-
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
- "Heybetli adam."
-
Büyük, ulu, azametli
- "Biz onların yorgun ve durgun bile olsa düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran