İçinde ete olan 7 harfli 14 kelime var. İçerisinde ETE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ete olan kelimeler listesine ya da Sonu ete ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YETERLİ
-
-
[sıfat]
Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
-
Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan
-
Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan
- "Yeterli çadırları var mı?" (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
- TETEBBU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi iyice inceleme, onunla ilgili bilgi edinme, araştırma
-
[isim]
Bir şeyi iyice inceleme, onunla ilgili bilgi edinme, araştırma
- KATETER
- ...
- FİRKETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon veya telden saç tokası, çengelli iğne
-
[isim]
Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon veya telden saç tokası, çengelli iğne
- VARYETE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri
-
Varyasyon
-
[isim]
Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri
- ETEKLİK
-
-
[isim]
Etek
- "O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
- "Davlumbazın etekliği."
-
[sıfat]
Etek yapmaya elverişli (kumaş)
-
[isim]
Etek
- YETENEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- "Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli."
-
Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite
-
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır
-
Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- METELİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- "Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok az para
- "Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- KALÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Elle örülerek yapılan yassı halat
-
[isim]
Elle örülerek yapılan yassı halat
- SURETEN
- ...
- SÜVETER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen kolsuz kazak
-
[isim]
Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen kolsuz kazak
- ETENELİ
-
-
[sıfat]
Etenesi olan
-
[sıfat]
Etenesi olan
- SİRETEN
- ...
- SOSYETE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir topluluktaki gelir düzeyi yüksek ve kendilerine özgü yaşama biçimleri olan topluluk
- "Sosyetede bir kişinin etrafına toplanmak, öteki misafirleri açıkta bırakmak ayıptır." (Peyami Safa)
-
Topluluk, toplum, cemiyet
- "Sosyetemizde yerli zenginlerden bazıları ve birkaç İstanbullu büyük memur ailesi vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir topluluktaki gelir düzeyi yüksek ve kendilerine özgü yaşama biçimleri olan topluluk