İçinde et olan 9 harfli 523 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAZFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Gidermek, kaldırmak, çıkarmak, silmek
-
[-i]
Gidermek, kaldırmak, çıkarmak, silmek
- BAHSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- DERCETMEK
-
-
[-i]
Almak, toplamak
-
Kaydetmek
- "Bir deftere birçok manzumelerimi dercetmiştim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Almak, toplamak
- ETİYOLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Neden bilimi
-
[isim]
Neden bilimi
- FELAKETLİ
-
-
[sıfat]
Felaket getiren
- "İki felaketli muharebe arasındaki..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Felaket getiren
- İBADETGAH
- ...
- PÜRHİDDET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hiddetli
-
[sıfat]
Hiddetli
- NÖBETLEŞE
-
-
[zarf]
Nöbet sırasıyla, nöbetle, münavebe ile
- "Şoföre lüzum yoktu, ikimiz nöbetleşe kullanırdık." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Nöbet sırasıyla, nöbetle, münavebe ile
- SÜKUNETLE
- ...
- LETONYALI
- ...
- HAPSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir suçluyu hapishaneye koymak
-
Bir yere kapatıp salıvermemek
- "Kediyi odaya hapsetti."
-
Engellemek, sınırlamak
-
[-de]
Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak
- "Gelirim diye beni akşama kadar burada hapsetti."
-
[-i]
Bir suçluyu hapishaneye koymak
- KESELETME
-
-
[isim]
Keseletmek işi
-
[isim]
Keseletmek işi
- MÜŞABEHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki şey arasında benzerlik, benzeşlik
-
[isim]
İki şey arasında benzerlik, benzeşlik
- BASİRETLİ
-
-
[sıfat]
Gerçeği görebilen, uzağı görebilen, basireti olan, sağgörülü
-
[sıfat]
Gerçeği görebilen, uzağı görebilen, basireti olan, sağgörülü
- HECELETME
-
-
[isim]
Heceletmek işi veya biçimi
-
[isim]
Heceletmek işi veya biçimi
- MUGAYERET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık
-
[isim]
Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık
- PİROMETRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çok yüksek sıcaklıkları ölçme yöntemi
-
[isim]
Çok yüksek sıcaklıkları ölçme yöntemi
- SÜKUNETLİ
- ...
- EZİYETSİZ
-
-
[sıfat]
Eziyet çekmeden yapılan, sıkıntısız, üzgüsüz
-
[sıfat]
Eziyet çekmeden yapılan, sıkıntısız, üzgüsüz
- FETVAHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müftünün makamı
-
Şeyhülislam kapısı
-
[isim]
Müftünün makamı