İçinde et olan 7 harfli 383 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLETME
-
-
[isim]
Biletmek işi
-
[isim]
Biletmek işi
- İSMETLİ
-
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi
- "Onun lepiska saçlarını en ismetli kadın başında taşıyabilirdi." (Mithat Cemal Kuntay)
-
Dürüst olan
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi
- BİLETİŞ
- ...
- METANOL
- ...
- ÇETİNCE
-
-
[sıfat]
Çetin
-
[zarf]
Çetin bir biçimde
-
[sıfat]
Çetin
- MAKETÇİ
-
-
[isim]
Maket yapan kimse
-
[isim]
Maket yapan kimse
- KERAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- "Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kerameti kendinden menkul şeyhler gibi bu armağanlar onların eksik olan kabiliyetlerinin bir çeşit icazeti oluyor." (Haldun Taner)
-
Olağanüstü durum
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- NEZAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
- ÖĞRETİM
-
-
[isim]
Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim
- "Ben bizzat bölükte ilköğretim hocalığı yaptım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi
-
[isim]
Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim
- SENETLİ
-
-
[sıfat]
Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan
- "Senetli alacak."
-
[sıfat]
Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan
- SIYANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma
-
[isim]
Koruma
- AKDETME
-
-
[isim]
Akdetmek işi
- "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Akdetmek işi
- CİNAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adam öldürme
- "Cinayetlerin ve intiharların sebebi kudret ve imkân arasındaki dengesizliktir." (Refik Halit Karay)
- "İşgal kuvvetleri şu veya bu şekilde cinayetler işlemişlerdir." (Peyami Safa)
-
Adam öldürme derecesinde ağır suç
-
[isim]
Adam öldürme
- ELETMEK
-
-
[-i]
Eleme işini yaptırmak
-
[-i]
Eleme işini yaptırmak
- HALETME
-
-
[isim]
Haletmek işi veya biçimi
-
[isim]
Haletmek işi veya biçimi
- YETİŞEK
-
-
[isim]
Yetişme durumu, eğitim
-
Program
-
[isim]
Yetişme durumu, eğitim
- BÜRUDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soğukluk
-
[isim]
Soğukluk
- HÜKUMET
- ...
- PATETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dokunaklı, etkili
-
[sıfat]
Dokunaklı, etkili
- MARİFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ustalık, hüner, uzmanlık
- "Meğer ne marifetleri varmış o gösterişsiz saatin!" (Haldun Taner)
-
Uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş veya davranış
- "Yaptığın marifeti beğendin mi?"
-
Bilim, bilgi
-
Aracı, ikinci el
-
[isim]
Ustalık, hüner, uzmanlık