İçinde et olan 7 harfli 383 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YETİŞME
-
-
[isim]
Yetişmek işi
-
[isim]
Yetişmek işi
- HİDAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu
- "Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu
- METRUKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bırakılmış, geriye kalmış
-
[sıfat]
Bırakılmış, geriye kalmış
- FELAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Felaket bir yazı."
-
[sıfat]
Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
- "Bu kız felaket."
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- HUŞUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sertlik, kabalık, kırıcılık
-
[isim]
Sertlik, kabalık, kırıcılık
- ANKETÇİ
-
-
[isim]
Anket yapan kimse, soruşturmacı, anketör
-
[isim]
Anket yapan kimse, soruşturmacı, anketör
- HARARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcaklık
- "Odanın harareti."
-
Susama, susuzluk
- "Çay, harareti giderir."
-
Coşkunluk, ateşlilik
- "Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı," (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıcaklık
- KUARTET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dörtlü
- "Yaylı sazlar kuarteti."
-
[isim]
Dörtlü
- KENETLİ
-
-
[sıfat]
Kenedi olan
-
Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan
-
Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış
-
[sıfat]
Kenedi olan
- SÜKUNET
- ...
- TABABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlik
- "Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor." (Aka Gündüz)
-
Tıp bilgisi
-
[isim]
Hekimlik
- AHMETLİ
- ...
- SELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
-
Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
- "İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz." (Haldun Taner)
-
Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
- VAZETME
-
-
[isim]
Vazetmek işi
-
[isim]
Vazetmek işi
- YÖNETME
-
-
[isim]
Yönetmek işi
-
[isim]
Yönetmek işi
- TETİKÇİ
-
-
[isim]
Kiralık katil
- "Tetikçi adı altında uzman katiller yetişiyor."
-
[isim]
Kiralık katil
- BASİRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi
- "Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi
- İŞETMEK
-
-
[-i]
İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak
-
[-i]
İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak
- MOBİLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür küçük motosiklet
-
[isim]
Bir tür küçük motosiklet
- NEZETME
-
-
[isim]
Nezetmek işi veya durumu
-
[isim]
Nezetmek işi veya durumu