İçinde et olan 7 harfli 383 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GAMETLİ

  1. [sıfat] Gameti olan, gamet oluşturan
    • "Gametli bitkiler."

BETONSU

  1. [sıfat] Betonu andıran, betona benzeyen, beton gibi

DRETNOT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] XX. yüzyılın başlarında kullanılan bir zırhlı tipi
    • "Mazideki sal, bugün dretnottur." (Ömer Seyfettin)

İŞLETİM
...
KETHÜDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya

DALALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
    • "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler." (Atatürk)

KLARNET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

ZİYARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
    • "Haftada iki gece ziyaretine giderdik." (Halit Fahri Ozansoy)
    • "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi, geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)

ETRAFLI

  1. [sıfat] Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı
  2. [zarf] Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı bir biçimde

YETİŞEK

  1. [isim] Yetişme durumu, eğitim
  2. Program

BELAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alıklık
    • "Faziletle belahat aynı şey sayılıyor." (Peyami Safa)

FETTANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cilveli, gönül alıcı (kadın)
    • "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)

HIYANET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet
  2. Güveni kötüye kullanma, aldatma, vefasızlık
    • "Hıyanetini görmediğin bir kadın hakkında fena tabirler kullanmaya hakkın yok." (Peyami Safa)

TİLAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'ı güzel ve yüksek sesle, usulünce okuma
    • "Hafız Hanım'ın Kur'an tilaveti de tövbe tövbe Ya Rabbi, dikkatimi dağıtmıyor değil ha!" (Atilla İlhan)

ZEKAVET
...
EMRETME

  1. [isim] Emretmek işi

HAYALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan cin, peri, hortlak vb. görüntüler
  2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü
    • "Gözümün önünde durmaksızın geçen bir hayalet var." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Belli belirsiz görülen şey, gölge

LETARJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yaşama işlevlerinin çok zayıfladığı, çok derin ve sürekli patolojik uyku durumu

ŞÖBİYET

  1. [isim] İnce yufkaların içine kaymak konulup üstüne dövülmüş fıstık serpilerek yapılan bir tür baklava

TAZİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Taziye

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü