İçinde et olan 6 harfli 238 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ADALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
    • "Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya ... çalışmaktır." (Anayasa)
  2. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
    • "Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar."
  3. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme
    • "Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  4. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması

KETÇAP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu

KİSPET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı meşin pantolon

ATIFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik, bağış, kayra, lütuf, ihsan, inayet
  2. Karşılık beklemeden gösterilen sevgi

AVDETİ
...
ETKİLİ

  1. [sıfat] Etkisi olan, tesirli, müessir
    • "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." (Atilla İlhan)

KUDRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güç, erk, erke, iktidar
    • "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (Atatürk)
  2. Yetenek
    • "Hep birden kollarını havaya kaldırarak dönmeye başlayışları bana insan kudretinin üstünde gibi geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Maddi güç, zenginlik
  4. Tanrı yapısı
  5. Tanrı'nın ezelî gücü

ZULMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karanlık
    • "Görmek için aydınlık ve görülmemek için zulmet lazımdı." (Falih Rıfkı Atay)

GAZETE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın
    • "Kahvelerde ikinci bir oyalanma yolu, gazetelerdi." (Necati Cumalı)
  2. Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer
    • "Her gün gazeteye uğruyordu."

SETLİÇ

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] İç sürdürücü bir maden suyu
  2. Karbonat katılarak köpürtülmüş limonata

ESARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kölelik, tutsaklık, esirlik
    • "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım." (Ahmet Mithat)
  2. Boyunduruk
  3. Hâkimiyet altında bulunma

HÜRMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saygı
    • "Sanata her yerde hürmet etmek lazımdır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Hürmette kusur ettin mi işte o zaman kendini yok bil." (Tarık Buğra)

HİMMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardım, kayırma
    • "Himmetinizle fakir bir ailenin yüzü gülerse tabii siz de sevaba girersiniz." (Refik Halit Karay)
    • "Sizler de bir parça himmet edersiniz, boğaz köprüsünün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Çalışma, emek, gayret
    • "Bu iş çok himmet ister."
  3. Lütuf, iyilik, iyi davranma

KRETON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tür keten, patiska veya basma

FAÇETA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri

HALVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Issız yerde yalnız kalma
  2. Issız ve kapalı yer
  3. Hamamlarda çok sıcak küçük yer

ŞERBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
    • "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
  2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
    • "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bazı maddelerin suda eritilmişi
    • "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
  4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

PETROL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
    • "Kamyonlar yarı benzin, yarı petrolle çalışmaya uğraşıyor." (Aka Gündüz)

MİHNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, üzüntü
    • "Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden." (Cahit Sıtkı Tarancı)

SAADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mutluluk, ongunluk, mut, kut
    • "... gecenin içinde onun parıldayan ela gözlerini görmek öyle bir saadetti ki..." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü