İçinde et olan 4 harfli 33 kelime var. İçerisinde ET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında et olan kelimeler listesine ya da Sonu et ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ETKİ
-
-
[isim]
Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
- "Bu etki, genç kuşak konservatuvar mezunlarında yerini daha doğal bir Türkçeye bırakıyor." (Haldun Taner)
-
Bir etken veya bir sebebin sonucu
- "Tokadın etkisi kötü oldu."
-
Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
- "Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
- LİET
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Şarkı
-
[isim]
Şarkı
- KETE
-
-
[isim]
Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek
-
[isim]
Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek
- ETÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
-
Ön çalışma
-
Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı
- "1848'de bir İslav mecmuasında çıkan uzun bir etüt yazısı bir isyanın eseridir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmalarına ayrılan zaman, mütalaa, müzakere
- "Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
- ETİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
- "Etil klorür."
-
[isim]
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
- AFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
- "O yıl su baskınları bir afet gibiydi."
-
Kıran
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
- "Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
-
[isim]
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
- ETEN
-
-
[isim]
Etene
-
Yemişlerin yenilen bölümü
-
[isim]
Etene
- SÜET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Podösüet
-
[isim]
Podösüet
- VETO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- "Cumhurbaşkanına veto hakkı ve başkumandanlık salahiyeti verilmesi hususunda..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- EMET
- ...
- AYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
- "Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
- ÖLET
-
-
[isim]
Öldürücü hastalık salgını, kıran
-
[isim]
Öldürücü hastalık salgını, kıran
- EBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
- "İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
- ETOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle kürkten, gösterişli kumaşlardan veya yün örgüden yapılmış uzun omuz atkısı
-
[isim]
Genellikle kürkten, gösterişli kumaşlardan veya yün örgüden yapılmış uzun omuz atkısı
- BETİ
-
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- DÜET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki ses veya iki müzik
-
İki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı
-
[isim]
İki ses veya iki müzik
- ETÜV
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yiyecekleri, nesneleri yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç
- "Bize etüvden çıkmış esvaplarının içinde kaşınan bir sürü adam gösterdiği vakit..." (Falih Rıfkı Atay)
-
Türlü eşyaları kurutmakta veya temizlemekte kullanılan araç
-
Mikropların üretilmesinde uygun sıcaklığı sağlayan kapalı araç
-
[isim]
Yiyecekleri, nesneleri yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç
- ETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Töre bilimi
-
Bir meslek grubunun uymak zorunda olduğu davranışlar bütünü
-
Etik bilimi
-
[sıfat]
Ahlaki, ahlakla ilgili
-
[isim]
Töre bilimi
- EVET
-
-
[edat]
"Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
- "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Konuşma arasında cümlenin olumlu anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
- "Gidip kendisiyle konuştum evet sonra da..."
-
[edat]
"Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
- ÇETE
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
-
Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik
- "Bir korsan çetesi kuracak, adadan adaya geçerek..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk