İçinde esk olan 8 harfli 14 kelime var. İçerisinde ESK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında esk olan kelimeler listesine ya da Sonu esk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KES, SEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ES, KE, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PİTORESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (görünüş)
- "Şam, yabancılar için pek pitoresk olabilir." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (görünüş)
- ESKRİMCİ
-
-
[isim]
Eskrim yapan kimse, kılıç oyuncusu
-
[isim]
Eskrim yapan kimse, kılıç oyuncusu
- MESKENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Miskinlik, beceriksizlik
-
Yoksulluk, fakirlik
-
[isim]
Miskinlik, beceriksizlik
- REESKONT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir bankanın elinde bulundurduğu, vadesi gelmemiş senetlerin bir başka bankaya iskonto ettirmesi
-
[isim]
Bir bankanın elinde bulundurduğu, vadesi gelmemiş senetlerin bir başka bankaya iskonto ettirmesi
- BABAESKİ
- ...
- ESKİMOCA
- ...
- ESKİTMEK
-
-
[-i]
Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
- "Çocuk pantolonunu eskitti."
-
Yaşlandırmak
- "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." (Atilla İlhan)
-
Etkisini sürdürememek, yıpratmak
- "Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi."
-
[-i]
Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
- ROMANESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Roman özelliği olan
- "Hayattaki her vaka, her sergüzeşti romanesk çeşide mevzu olabilir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Romanla ilgili olan
-
Duygusal, düşçü
- "Hicabını, ayıbını da henüz duyamayacak kadar romanesk bir hüzün içindeydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Roman özelliği olan
- TELESKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür
- "Sanki teleskopla bakıyordum, o derece belirgin ve ışığı göz alan bir aydı bu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür
- KESKENME
-
-
[isim]
Keskenmek işi
-
[isim]
Keskenmek işi
- KESKİNCİ
-
-
[isim]
Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse
-
[isim]
Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse
- HEVESKAR
- ...
- ESKÜLABİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Üstü kapalı
- "Babama yazdığın mektupta eskülabi bir cümle ile geçiştirmişsin. Demek iş yok." (Sabahattin Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Üstü kapalı
- MESKUKAT
- ...