İçinde esi olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde ESİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında esi olan kelimeler listesine ya da Sonu esi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İSE
2 Harfli Kelimeler
ES, İS, SE, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OJESİZ
- ...
- BESİLİ
-
-
[sıfat]
Semiz, semirtilmiş
- "Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Semiz, semirtilmiş
- EBESİZ
-
-
[sıfat]
Ebesi olmayan
-
[zarf]
Ebe bulunmaksızın, ebe olmaksızın
- "Ebesiz doğurdum, dedi, ebe hekim demektir. Ben hasta mıyım?" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ebesi olmayan
- VESİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belge
- "Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler fakat değiştiremezler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Aynı teşkilat yünlüden, pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belge
- ERTESİ
-
-
[sıfat]
Bir günün, bir haftanın, bir ayın, bir yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl)
- "Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, / Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[sıfat]
Bir günün, bir haftanın, bir ayın, bir yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl)
- KARESİ
- ...
- ÖYLESİ
-
-
[sıfat]
Ona benzer, onun gibi
- "Bu otlakçıya canım kurban kardeşim! Bu herif öylesi değil ki!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Ona benzer, onun gibi
- KESİCİ
-
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse
- "Yol kesici."
-
Kasaplık hayvanları kesen kimse
-
Kesme işinde kullanılan araç
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse
- NERESİ
-
-
[zamir]
Hangi yönü
- "Bunun neresi güzel?"
-
[zarf]
Nerede, hangi yerde
- "İlkokul neresi?"
-
[zamir]
Hangi yönü
- BESİCİ
-
-
[isim]
Sığır, davar vb. hayvanları besleyerek semirten, satan kimse
-
[isim]
Sığır, davar vb. hayvanları besleyerek semirten, satan kimse
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- ESİNTİ
-
-
[isim]
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha
- "Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha
- MESİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezinti yeri, gezilecek yer
-
[isim]
Gezinti yeri, gezilecek yer
- DESİSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika
-
[isim]
Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika
- ESİRME
-
-
[isim]
Esirmek işi
-
[isim]
Esirmek işi
- ÖZCESİ
-
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
- ESİRCİ
-
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse