İçinde erç olan 64 kelime var. İçerisinde ERÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında erç olan kelimeler listesine ya da Sonu erç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇERÇEVELETİLMEK, ÇERÇEVELETTİRME, GERÇEKLEŞEBİLME, GERÇEKLEŞTİRMEK, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK, PERÇİNLEŞTİRMEK, PERÇİNLEYEBİLME
ÇERÇEVELETİLME, GERÇEKLEŞTİRME, PERÇİNLEŞTİRME
ÇERÇEVELENMEK, ÇERÇEVELETMEK, GERÇEKÜSTÜLÜK
ÇERÇEVECİLİK, ÇERÇEVELEMEK, ÇERÇEVELENME, ÇERÇEVELETME, CİVANPERÇEMİ, GERÇEKLENMEK, GERÇEKLEŞMEK, GERÇEKÜSTÜCÜ, PERÇİNLENMEK, PERÇİNLEŞMEK, PERÇİNLETMEK
ÇERÇEVELEME, GERÇEKÇİLİK, GERÇEKLEMEK, GERÇEKLENME, GERÇEKLEŞME, PERÇİNLEMEK, PERÇİNLENİŞ, PERÇİNLENME, PERÇİNLEŞME, PERÇİNLETME, PERÇİNLEYİŞ, SERÇEGİLLER
ÇERÇEVESİZ, GERÇEKLEME, GERÇEKÜSTÜ, PERÇİNLEME
ÇERÇEVECİ, ÇERÇEVELİ, GERÇEKLİK, GERÇEKTEN, GÜHERÇİLE, HERCÜMERÇ, PERÇİNSİZ
ÇERÇİLİK, GERÇEKÇİ, GERÇEKLİ, GERÇEKTE, PERÇEMLİ, PERÇİNLİ
ÇERÇEVE
GERÇEK, PERÇEM, PERÇİN, SERÇİN
ÇERÇİ, GERÇİ, SERÇE
DERÇ, FERÇ, ŞERÇ
E R Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÇE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GERÇEKLEŞEBİLME
- ...
- PERÇİNLEŞTİRMEK
-
-
[-i]
Perçinli duruma getirmek, perçinleşmeyi sağlamak, sağlamlaştırmak
-
[-i]
Perçinli duruma getirmek, perçinleşmeyi sağlamak, sağlamlaştırmak
- ÇERÇEVELETİLMEK
-
-
[nsz]
Çerçevelenmesi sağlanmak
-
[nsz]
Çerçevelenmesi sağlanmak
- ÇERÇEVELETTİRME
-
-
[isim]
Çerçevelettirmek işi
-
[isim]
Çerçevelettirmek işi
- GERÇEKLEŞTİRMEK
-
-
[-i]
Gerçek duruma getirmek, yapmak, ortaya koymak
-
[-i]
Gerçek duruma getirmek, yapmak, ortaya koymak
- GERÇEKÜSTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı, sürrealizm
- "Gerçeküstücülük, kendini sürekli olarak irdeleyen ve oluşturan bilincin bir serüveni olarak da görülebilir." (Selâhattin Hilav)
-
[isim]
Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı, sürrealizm
- PERÇİNLEYEBİLME
- ...
- PERÇİNLEŞTİRME
-
-
[isim]
Perçinleştirmek işi veya durumu
-
[isim]
Perçinleştirmek işi veya durumu
- ÇERÇEVELETİLME
-
-
[isim]
Çerçeveletilmek işi
-
[isim]
Çerçeveletilmek işi
- GERÇEKLEŞTİRME
-
-
[isim]
Gerçekleştirmek işi
-
[isim]
Gerçekleştirmek işi
- GERÇEKÜSTÜLÜK
- ...
- ÇERÇEVELETMEK
-
-
[-i]
Çerçeve geçirtmek
- "Levhayı çerçevelettim, baş ucuma astım." (Burhan Felek)
-
[-i]
Çerçeve geçirtmek
- ÇERÇEVELENMEK
-
-
[nsz]
Çerçeve içine alınmak
- "Duvarlarda Avrupa mecmualarından kesilip çerçevelenmiş birkaç renkli resim vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Çerçeve içine alınmak
- GERÇEKÜSTÜCÜ
-
-
[isim]
Gerçeküstücülükten yana olan kimse, sürrealist
-
Gerçeküstücülükle ilgili olan görüş, eser vb., sürrealist
-
[isim]
Gerçeküstücülükten yana olan kimse, sürrealist
- CİVANPERÇEMİ
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, birçok türü olan bir kır bitkisi, kandil çiçeği (Achillea millefolium)
-
[isim]
Birleşikgillerden, birçok türü olan bir kır bitkisi, kandil çiçeği (Achillea millefolium)
- PERÇİNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Arkadaşlık, dostluk ilişkileri çok güçlenmek, pekişmek, sağlamlaşmak
- "Zamanla dostlukları daha da perçinleşti." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Arkadaşlık, dostluk ilişkileri çok güçlenmek, pekişmek, sağlamlaşmak
- ÇERÇEVECİLİK
-
-
[isim]
Çerçeve yapma veya satma işi
-
[isim]
Çerçeve yapma veya satma işi
- ÇERÇEVELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çerçeve içine almak
- "İnce çeneli uzun yüzünü siyah yemeni sımsıkı çerçeveliyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeye çerçeve geçirmek
-
[-i]
Bir şeyi çerçeve içine almak
- PERÇİNLENMEK
-
-
[nsz]
Perçinleme işine konu olmak
-
[nsz]
Perçinleme işine konu olmak
- GERÇEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Gerçek olmak, gerçek durumuna gelmek, meydana gelmek, tahakkuk etmek
-
[nsz]
Gerçek olmak, gerçek durumuna gelmek, meydana gelmek, tahakkuk etmek