İçinde ert olan 8 harfli 28 kelime var. İçerisinde ERT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ert olan kelimeler listesine ya da Sonu ert ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RET, TER
2 Harfli Kelimeler
ER, ET, RE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇÖKERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Çökertmek işi veya durumu
                    
                    
 - 
                    
                        Ege Bölgesi'ne ait bir yer adından ortaya çıkan bir tür halk oyunu ve halk türküsü
                    
                    
 - 
                    
                        Cep
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Çökertmek işi veya durumu
                    
                    
 - KONÇERTO
 - 
    
Kelime Kökeni : İtalyanca
- 
                        [isim]
                    
                        Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri
                    
                    
- "Derinden gelen, insanın ruhunu okşayan bir keman konçertosu çalıyordu." (Nazlı Eray)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri
                    
                    
 - YEŞERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Yeşertmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yeşertmek işi
                    
                    
 - ÜRPERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Ürpertmek işi veya durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ürpertmek işi veya durumu
                    
                    
 - KERTERİZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Rumca
- 
                        [isim]
                    
                        Bir yerin pusula kertelerine göre bulunduğu yön
                    
                    
- "Uzakta, sancak tarafında, kerteriz ettiğimiz fenerin ışığı bir yanıp bir sönüyor." (Zeyyat Selimoğlu)
 
 - 
                    
                        Balıkçıların denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları işaretlerin bütünü
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir yerin pusula kertelerine göre bulunduğu yön
                    
                    
 - LACİVERT
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Koyu mavi renk
                    
                    
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bu renkte olan
                    
                    
- "Bir lacivert pardösü almanın daha iyi olacağına karar verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Koyu mavi renk
                    
                    
 - BELERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Belertmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Belertmek işi
                    
                    
 - TERTEMİZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak
                    
                    
 - 
                    
                        Kötülük düşünmeyen, günahsız, lekesiz, suçsuz
                    
                    
- "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor." (Mehmet Akif Ersoy)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak
                    
                    
 - KERTİKLİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kertiği olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kertiği olan
                    
                    
 - KÖKERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kökertmek işi veya durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kökertmek işi veya durumu
                    
                    
 - BERTİLME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Bertilmek işi veya durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bertilmek işi veya durumu
                    
                    
 - BECERTME
 - ...
 - TERTİPLİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Düzenli, derli toplu, yerli yerinde
                    
                    
- "Bereket ki burada, her şey tertipli idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 - 
                    
                        Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli (kimse)
                    
                    
 - 
                        [zarf]
                    
                        Düzenli, derli toplu bir biçimde
                    
                    
 - 
                    
                        Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Düzenli, derli toplu, yerli yerinde
                    
                    
 - SERTELME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sertelmek durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sertelmek durumu
                    
                    
 - GÖÇERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Göçertmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Göçertmek işi
                    
                    
 - GİDERTME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Gidertmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gidertmek işi
                    
                    
 - NAMERTÇE
 - 
    
- 
                    
                        Korkakça, mert olmayan
                    
                    
- "Hâlbuki Türk paşası, böyle namertçe bir oyun düşünmemiş, teklif etmemişti." (Ömer Seyfettin)
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Korkakça, mert olmayan bir biçimde
                    
                    
 
 - 
                    
                        Korkakça, mert olmayan
                    
                    
 - KUVERTÜR
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Örtü
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Örtü
                    
                    
 - CÖMERTÇE
 - 
    
- 
                        [zarf]
                    
                        Cömert bir biçimde, sakınmadan, bol bol
                    
                    
- "Poker masasında servetini, içki masasında sıhhatini cömertçe tüketmiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)
 
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Cömert bir biçimde, sakınmadan, bol bol
                    
                    
 - TERTİBAT
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Düzen, düzenleniş
                    
                    
- "Yüz sandık cephaneyi Anadolu'ya gönderebilmek için müzakere edip tertibat aldıklarını veya depolardan silah kaçırdıklarını söylüyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
 
 - 
                    
                        Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar
                    
                    
- "Şimdi yol tertibatını konuşamaz mıyız? diye sordu." (Halide Edip Adıvar)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Düzen, düzenleniş