İçinde erl olan 9 harfli 48 kelime var. İçerisinde ERL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında erl olan kelimeler listesine ya da Sonu erl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, ER, LE, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DİLBERLİK

  1. [isim] Dilber olma durumı

REHBERLİK

  1. [isim] Kılavuzluk
    • "Şuursuz olarak bir 'eczane' kelimesinin rehberliğini arıyordu." (Peyami Safa)
    • "Yenilik ve gençlik hareketine rehberlik etmektedir." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Öğrencilerinin sorunlarını öğrenerek onlara yardımda bulunma

İLERLEYİŞ

  1. [isim] İlerleme işi veya biçimi

İLERLEMEK

  1. [nsz] Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak
    • "Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Vakit geçmek
    • "Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya..." (Oktay Rifat)
  3. Daha güçlü, daha etkili duruma gelmek
    • "Ahbaplık ilerledi. Hastalık ilerledi."
  4. Daha iyi, daha yüksek bir düzeye, aşamaya erişmek, gelişmek, terakki etmek

ŞEKERLEME

  1. [isim] Şekerlemek işi
  2. Toz şekerin içine meyve özleri konduktan sonra kaynatılmasıyla yapılan her türlü şeker
    • "Cevahir, şekerleme, kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma

DERLETMEK

  1. [-i] Derleme işini yaptırmak

YERLEŞMEK

  1. [-e] Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
    • "Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş."
  2. Yer bulup oturmak
    • "Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak
    • "Oğlu bankaya yerleşmiş."
  4. Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
    • "Rıza böylece ahırın üst katındaki dairesine yerleşti." (Haldun Taner)
  5. [nsz] Eşyayı yerli yerine koymak
    • "Taşındık, ama daha yerleşemedik."
  6. Rahat bir biçimde oturmak
    • "Koltuğa iyice yerleşti."
  7. [nsz] Yaygın duruma gelmek, tutunmak
    • "Demokrasinin ne suretle yerleşip kalabileceği hakkında garip fikirleri vardır." (Halide Edip Adıvar)
  8. [nsz] Alışılmak, kullanılır olmak
    • "Birtakım yeni kelimeler zamanla yerleşiyor."
  9. Sınav sonucuna göre herhangi bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak, okumaya başlamak

EYERLENME

  1. [isim] Eyerlenmek işi

DÜLGERLİK

  1. [isim] Dülgerin zanaatı
    • "Köyde dülgerlik ve nalbantlık yapardı." (Sait Faik Abasıyanık)

YÖNDERLİK
...
ETERLEŞME

  1. [isim] Eterleşmek işi

KEMERLEME

  1. [isim] Kemerlemek işi

SEMERLEME

  1. [isim] Semerlemek işi

EYERLETME

  1. [isim] Eyerletmek işi

KÖŞKERLİK

  1. [isim] Köşkerin yaptığı iş

BENZERLİK

  1. [isim] Benzer olma durumu
    • "Türk işleri ile Roma ve Bizans işleri arasında benzerlik bulunamaz." (Falih Rıfkı Atay)
  2. İki üçgende köşelerinin eşlenmesine göre karşılıklı açıların eş ve karşılıklı kenarların orantısından doğan durum

MİKSERLİK
...
DERLEMECİ

  1. [isim] Derleyici

ELLİŞERLİ
...
OVERLOKÇU
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü