İçinde ere olan 8 harfli 51 kelime var. İçerisinde ERE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ere olan kelimeler listesine ya da Sonu ere ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEREFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para
-
Kooperatiflerde üst katlardaki evlerin veya caddeye bakan evlerin sahiplerinden alınan fazla ücret
-
[isim]
Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para
- ŞECERECİ
-
-
[isim]
Şecere tutan kimse
-
[isim]
Şecere tutan kimse
- PERESTİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tapınma
- "Küçük hanıma bütün ruhumla perestiş ediyorum." (Ömer Seyfettin)
-
Delicesine sevme
-
[isim]
Tapınma
- TERETTÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerekme, icap etme
-
İş vb. için gerekme, ait olma
-
[isim]
Gerekme, icap etme
- VERESİYE
-
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- "Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var." (Peyami Safa)
- "Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Özensiz, gönülsüz, önem vermeden
- "Çok veresiye iş görüyor."
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- MÜŞTEREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ortak
- "Müşterek mal."
-
Birlikte
- "Bu işte her ikiniz de müştereksiniz."
-
Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan
- "Müşterek idare."
-
[sıfat]
Ortak
- SEREMONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tören
-
Genellikle resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü
-
[isim]
Tören
- BERELEME
-
-
[isim]
Berelemek işi
-
[isim]
Berelemek işi
- PEREMECİ
-
-
[isim]
Pereme kullanan veya yapan kimse
-
[isim]
Pereme kullanan veya yapan kimse
- ŞEREFYAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeref kazanan (kimse)
-
[sıfat]
Şeref kazanan (kimse)
- TEREKEME
- ...
- TEREYAĞI
-
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- "Tereyağından kıl çeker gibi bu belalı işten sıyrıldı."
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- MUHAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma
- "Basit muhavereye yetecek kadar birkaç lisandan konuştuğunu biliyordum." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma
- ŞEREFSİZ
-
-
[sıfat]
Şereften yoksun olan, onursuz
-
[sıfat]
Şereften yoksun olan, onursuz
- ÇEREZLİK
-
-
[isim]
Çerez olabilecek şeyler
-
Çerez konulan kap
-
[isim]
Çerez olabilecek şeyler
- MÜŞAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma, danış
-
[isim]
Danışma, danış
- EPİKEREM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Önertilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım
- "Çocuklar büyüklerin işine karışmaz çünkü akılları ermez; sen henüz on yaşında olduğun için çocuksun; şu hâlde benim işime karışma tasımı bir epikeremdir."
-
[isim]
Önertilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- GEREKMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- "Tepeören denilen köye şafak sökmeden varmamız gerekiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- UZUNDERE
- ...