İçinde ere olan 8 harfli 51 kelime var. İçerisinde ERE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ere olan kelimeler listesine ya da Sonu ere ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERABERE
- ...
- TEREDDÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- "Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiç tereddüt etmeden maksadımı kendisine anlattım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kararsızlık, duraksama
- TERETTÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerekme, icap etme
-
İş vb. için gerekme, ait olma
-
[isim]
Gerekme, icap etme
- GEREKSİZ
-
-
[sıfat]
Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz
-
Yararsız, lüzumsuz bir biçimde
- "Ona danışmayı gereksiz görerek Sevim'e yöneldi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz
- MÜŞAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma, danış
-
[isim]
Danışma, danış
- BERENARI
-
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
- TEREYAĞI
-
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- "Tereyağından kıl çeker gibi bu belalı işten sıyrıldı."
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- ŞECERELİ
-
-
[sıfat]
Şeceresi olan, oldukça uzak bir ataya kadar dedeleri belli olan
- "... bir Osmanlı şehzadesi, hülasa şecereli bir asil." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Şeceresi olan, oldukça uzak bir ataya kadar dedeleri belli olan
- ÇEREZLİK
-
-
[isim]
Çerez olabilecek şeyler
-
Çerez konulan kap
-
[isim]
Çerez olabilecek şeyler
- DERECELİ
-
-
[sıfat]
Derecesi olan
- "Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Derecelere ayrılmış, kademeli
- "Tek dereceli seçim."
-
[sıfat]
Derecesi olan
- TEREKKÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme
-
[isim]
Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme
- MUHABERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazışma
-
İletişim
-
[isim]
Yazışma
- EPİKEREM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Önertilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım
- "Çocuklar büyüklerin işine karışmaz çünkü akılları ermez; sen henüz on yaşında olduğun için çocuksun; şu hâlde benim işime karışma tasımı bir epikeremdir."
-
[isim]
Önertilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım
- MUHTEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saygıdeğer, sayın
- "Bendenizle birlikte muhterem okuyucuların hepsi de güler, durur." (Ahmet Rasim)
-
[sıfat]
Saygıdeğer, sayın
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- MÜZAKERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma
- "Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim." (Atatürk)
-
Sözlü sınav
-
Etüt, mütalaa
-
[isim]
Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma
- MEŞVERET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma
- "Ne kadar hükûmetler varsa meşveret usulüne kabul etmiş." (Ömer Seyfettin)
-
İki veya daha fazla kişinin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması
-
[isim]
Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma
- TEREKEME
- ...
- SEMERELİ
-
-
[sıfat]
Verimli
-
[sıfat]
Verimli
- MÜSADERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor alım
-
[isim]
Zor alım