İçinde ere olan 7 harfli 55 kelime var. İçerisinde ERE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ere olan kelimeler listesine ya da Sonu ere ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GİDEREK
-
-
[zarf]
Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen
- "Giderek öyle bir durum ortaya çıktı ki..."
-
[zarf]
Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen
- ŞENDERE
-
-
[isim]
Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta
-
Fıçı kaburgası
-
Tekir cinsinden bir balık
-
[isim]
Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta
- ŞAHTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şahteregillerden, tarla ve yol kenarlarında yetişen, 20-40 cm yükseklikte, çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki (Fumaria officinalis)
-
[isim]
Şahteregillerden, tarla ve yol kenarlarında yetişen, 20-40 cm yükseklikte, çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık ve otsu bir bitki (Fumaria officinalis)
- TENCERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
- "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
- BİLEREK
-
-
isteyerek, kasten
- "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
- "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
- "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
-
isteyerek, kasten
- DERECİK
-
-
[isim]
Küçük dere
- "Hafif inişler yokuşlar, serin derecikler, bana hep o çocukluğumun geçtiği yerleri hatırlatıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük dere
- ALAVERE
-
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
-
Bir şeyi elden ele vererek aktarma
- "Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar."
-
Kargaşalık
-
Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele
-
[isim]
Bir şeyin elden ele geçmesi
- GEREKME
-
-
[isim]
Gerekmek işi, iktiza, istilzam
-
[isim]
Gerekmek işi, iktiza, istilzam
- SİVEREK
- ...
- MAZERET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane
- "Kabahatime mazeret, haklı sebep aramıyorum." (Aka Gündüz)
- "Kendini gösterdiğine pişman olmuş gibi görünüyor, bir mazeret bulmaya çalışıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyden kurtulmak veya kaçınmak için ileri sürülen gerekçe, bahane
-
[isim]
Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane
- HANÇERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gırtlak
- "Kuvvetli bir aktör hançeresine malik olmak lazımdı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Gırtlak
- ALPEREN
-
-
[isim]
Derviş
-
Mücahit
-
[isim]
Derviş
- GERELTİ
-
-
[isim]
Engel, perde
-
[isim]
Engel, perde
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- EREKSEL
-
-
[sıfat]
Erek niteliğinde olan
-
[sıfat]
Erek niteliğinde olan
- KEREMLİ
- ...
- KÜSTERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köstere
-
Değirmen taşı yapılan taş
-
Bileği çarkı
-
[isim]
Köstere
- VEREMLİ
-
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- "... bu gıdasızlık sürüp giderse çok veremli göreceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- ULUDERE
- ...
- İYİDERE
- ...