İçinde ere olan 6 harfli 29 kelime var. İçerisinde ERE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ere olan kelimeler listesine ya da Sonu ere ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEREME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zarar

TERECİ

  1. [isim] Tere yetiştiren veya satan kimse

KEBERE

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Gebre otu

NERELİ

  1. [sıfat] Birinin memleketini sormak için kullanılan bir söz
    • "Siz nerelisiniz?"

DERELİ
...
OPERET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri
    • "Onun çalıp söylediği bir operet parçasını tekrarlıyordum." (Refik Halit Karay)
  2. Bu eseri oynayan oyunculardan oluşan kuruluş
    • "Bizim, operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var." (Haldun Taner)

PERESE

  1. [isim] Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi
  2. Durum, derece, kerte
    • "İş bu pereseye geldikten sonra..."

SEMERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yemiş, meyve, ürün
    • "Nitekim bu hummalı faaliyet, semeresini vermekte gecikmedi." (Haldun Taner)
  2. İstenilen sonuç, verim

NEREYE

  1. [zarf] Hangi yere?
    • "Kitabı nereye koydun?"

KEFERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslüman olmayanlar, kâfirler
    • "Kefereye aldırmayın, hâlden anlar heriflerdir." (Peyami Safa)

DERECE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
    • "Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı." (Ömer Seyfettin)
  2. [edat] Denli, kadar
    • "Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti." (Ercüment Ekrem Talu)
  3. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri
    • "Sıcakölçerin dereceleri."
  4. Sıcaklıkölçer
  5. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim
  6. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi
    • "Dik açılar doksan derecedir."
  7. Başarı gösterme

EREĞLİ
...
NEREDE

  1. [zarf] Hangi yerde?
    • "Bu kadın nerede imiş, babası onu nerede görmüş?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Senin filozofluğun nerede kaldı?" (Ömer Seyfettin)
    • "O kendisi bilmez, nerede kaldı ki başkasına öğretsin."
    • "Ben nerede sen orada."
  2. [ünlem] "İmkânsız" anlamında bir söz
    • "Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede!" (Ömer Seyfettin)

TOLERE
...
STEREO
...
DEREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşağı derece
    • "... ben Bayraktar Paşazade Haluk Bey'in kızı, evime pansiyoner alacak derekeye düşeyim." (Atilla İlhan)

BERELİ

  1. [sıfat] Beresi olan
    • "Zaten siyah bereli kadın da hep aynı yerde idi." (Peyami Safa)

ŞECERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kişinin veya bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün kollarını belirten çizelge, soy ağacı, soy kütüğü, hayat ağacı
  2. Atların soyunun yazılı olduğu çizelge

EZBERE

  1. [zarf] Ezberleyerek, bir yerden okumayarak, bir yere bakmayarak
    • "Siz piyesi âdeta ezbere biliyorsunuz." (Peyami Safa)
    • "Buraların altını ezbere bilirim, ezbere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Aslını, gerçeğini anlamadan, bilmeden, düşünmeden, incelemeden
    • "Sen bunu ezbere söylüyorsun."

NERESİ

  1. [zamir] Hangi yönü
    • "Bunun neresi güzel?"
  2. [zarf] Nerede, hangi yerde
    • "İlkokul neresi?"

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü