İçinde era olan 9 harfli 41 kelime var. İçerisinde ERA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında era olan kelimeler listesine ya da Sonu era ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESPERANTO
- ...
- OPERATRİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Operatör
-
[isim]
Operatör
- OPERASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin bütünü
-
Ameliyat
- "Operasyonu sona erince verdikleri sözleri de kolayca unuttular." (Ahmet Ümit)
-
[isim]
Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin bütünü
- ABERASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sapınç
-
[isim]
Sapınç
- KIRKMERAK
-
-
[sıfat]
Çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen
- "Aman ne kırkmerak kadınmışsın!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen
- MÜTERAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birikmiş, toplanmış, yığılmış
-
[sıfat]
Birikmiş, toplanmış, yığılmış
- TELERADAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Televizyon aracılığıyla radar görüntüsü alma işi
-
[isim]
Televizyon aracılığıyla radar görüntüsü alma işi
- MÜZAKERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konuyla ilgili konuşmalar, danışmalar, müzakereler
- "Üç gün devam eden müzakerat neticesinde, ikişer nüsha olmak üzere protokol tanzim edildi." (Atatürk)
-
[isim]
Bir konuyla ilgili konuşmalar, danışmalar, müzakereler
- FERAHFEZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
- LİTERATÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Edebiyat
-
Kaynak
- "Alman subaylarıyla ilerlettiği Almancası ile askerî literatürü günü gününe takip eder." (Haldun Taner)
-
[isim]
Edebiyat
- MİNERALLİ
-
-
[sıfat]
İçinde mineral bulunan
-
[isim]
İçinde mineralleşmiş tabakalar ve cevherler bulunan kaya veya arazi parçası
-
[sıfat]
İçinde mineral bulunan
- PERAKENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı
-
Bu biçimde alınan veya satılan
-
Düzenli olmayan, ayrı ayrı, dağınık, perişan
- "Geçen gün İzmir sokaklarında perakende bir askere tesadüf etmişler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı
- SERAMİKÇİ
-
-
[isim]
Seramikle uğraşan kimse
-
[isim]
Seramikle uğraşan kimse
- JENERATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üreteç
-
[isim]
Üreteç
- MÜTERAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İleri, ilerlemiş
-
[sıfat]
İleri, ilerlemiş
- FERACELİK
-
-
Ferace yapmaya elverişli (kumaş)
-
Ferace yapmaya elverişli (kumaş)
- MÜTERADİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eş anlamlı
-
[sıfat]
Eş anlamlı
- FERAHLAMA
-
-
[isim]
Ferah duruma gelme
-
[isim]
Ferah duruma gelme
- FERASETLİ
-
-
[sıfat]
Anlayışlı
- "Çok ferasetli valimiz de buna benzer öğütlerde bulunmuştur." (Kemal Bilbaşar)
-
[sıfat]
Anlayışlı
- FEDERATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Federalizme bağlı veya uygun olan
-
[sıfat]
Federalizme bağlı veya uygun olan