İçinde era olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde ERA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında era olan kelimeler listesine ya da Sonu era ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KERATİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde
-
[isim]
Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde
- FERASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlayış, seziş, sezgi
- "Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum." (Aka Gündüz)
-
Zekâ
-
[isim]
Anlayış, seziş, sezgi
- FERAGAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hakkından kendi isteğiyle vazgeçme
- "Beni çıkardığı tahtımdan arzumla feragat edeceğim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hakkından kendi isteğiyle vazgeçme
- ABERANT
- ...
- DEVERAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dolaşım, dönme
-
Kan dolaşımı
-
[isim]
Dolaşım, dönme
- HAŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Böcekler
-
Değersiz ve zararlı kimseler
-
[isim]
Böcekler
- VERANDA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Camlı taraça
- "... içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapıp salonun cumba köşesine dayanır." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Üstü kapalı ve çevresi camlı balkon
-
[isim]
Camlı taraça
- GENERAL
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kara ve hava kuvvetlerinde albaylıktan sonra gelen ve mareşalliğe kadar olan yüksek rütbeli subaylara verilen genel ad
-
[isim]
Kara ve hava kuvvetlerinde albaylıktan sonra gelen ve mareşalliğe kadar olan yüksek rütbeli subaylara verilen genel ad
- DERAKAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hemen arkasından
-
Çabucak
-
[zarf]
Hemen arkasından
- SERAZAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Serbest ve özgür
-
[sıfat]
Serbest ve özgür
- FEDERAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Federasyon durumunda birleşmiş olan
-
[sıfat]
Federasyon durumunda birleşmiş olan
- TERAVİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- "Bu ramazan gecesi, teravih kılınırken, çarşıdan geçtik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- HERAGİL
- ...
- KERAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- "Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kerameti kendinden menkul şeyhler gibi bu armağanlar onların eksik olan kabiliyetlerinin bir çeşit icazeti oluyor." (Haldun Taner)
-
Olağanüstü durum
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- FERAHLI
- ...
- MERARET
- ...
- TERAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- "Memuriyetinde biraz terakki etmesi ... için bu işin konuşulmasından âdeta utanır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Hususi surette aldığı şan derslerinde büyük terakkiler göstermiş." (Haldun Taner)
-
İlerleme
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- BERABER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Birlikte, bir arada
- "Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
-e rağmen, -e karşın
- "Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aynı düzeyde
- "Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber." (Ahmet Rasim)
-
[zarf]
Birlikte, bir arada
- KERAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İğrenme, tiksinme
-
[isim]
İğrenme, tiksinme
- MERASİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tören
- "Herkes Taksim'e merasime gitmiş, kalabalık orada birikmiştir, diye avundu." (Haldun Taner)
-
Resmî işlerde yol yöntem, yol yordam
-
[isim]
Tören