İçinde era olan 6 harfli 19 kelime var. İçerisinde ERA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında era olan kelimeler listesine ya da Sonu era ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FERACE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi
-
Dervişlerin giydiği bol bir tür hırka
-
[isim]
Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi
- TERAPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
- MAVERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öte
-
Görülen âlemin ötesi
-
[isim]
Öte
- TERANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ezgi, makam, nağme
-
Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz
- "Bu teraneleri çok işittik. Gece o terane. Araboğlu, Araboğlu, ayakları Şam'a doğru diye bir teranedir tutturuyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ezgi, makam, nağme
- KAMERA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
-
Bu alet ile görüntüyü kaydeden kimse
-
[ünlem]
Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk
-
[isim]
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
- TERAVİ
-
-
[isim]
Bakınız teravih
-
[isim]
Bakınız teravih
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- AVERAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ortalama
-
Sayı farkı
-
[isim]
Ortalama
- KOLERA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
- "O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
- TERAZİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
- "Sanki her an bütün bir tarihi tartan hisli teraziler gibiydiler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elektronik tartma aracı
-
İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık
-
Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu
-
[isim]
Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
- VÜZERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezirler
-
[isim]
Vezirler
- ŞERARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıvılcım
- "Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kıvılcım
- ŞERAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- "İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır." (Atatürk)
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- FERAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bolluk, genişlik
-
Ucuzluk
-
Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
-
II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik
-
[isim]
Bolluk, genişlik
- SERACI
-
-
[isim]
Sera yapan kişi
-
Serada turfanda sebze ve çiçek yetiştirip satan kimse
-
[isim]
Sera yapan kişi
- KERATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karısı tarafından aldatılan erkek
-
Ayakkabı çekeceği
-
Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü
- "Kimden yana bu kerata?" (Necati Cumalı)
-
[isim]
Karısı tarafından aldatılan erkek
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- MACERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür
- "Türk şiirinin ve Türk musikisinin bir gurbet macerası olduğunu bilirdim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Olmayacakmış gibi görünen iş
-
[isim]
Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür
- SERAPA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Baştan başa, bütün olarak
- "İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
[zarf]
Baştan başa, bütün olarak