İçinde er olan 7 harfli 471 kelime var. İçerisinde ER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında er olan kelimeler listesine ya da Sonu er ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİFTERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla çocuklarda görülen, burun, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık, kuşpalazı
-
[isim]
Çoğunlukla çocuklarda görülen, burun, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık, kuşpalazı
- HERGELE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü
-
[sıfat]
Terbiyesiz, görgüsüz (kimse)
- "Sandalcı Ali it, hergele bir şeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü
- KLİNKER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkan pişirme ürünü
-
[isim]
Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkan pişirme ürünü
- NEVESER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam
- YÖNERGE
-
-
[isim]
Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak verilen buyruk, talimat, direktif
-
Bu buyrukların yazılı olduğu belge
-
Yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen resmî belge
-
[isim]
Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak verilen buyruk, talimat, direktif
- DERRACE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bisiklet
- "Yer kalmamış denilmek için gökte bir karış tayyarelerle etmede derraceler yarış." (Abdülhak Hamit Tarhan)
-
[isim]
Bisiklet
- ERİNLİK
-
-
[isim]
Erin olma durumu, büluğ
-
[isim]
Erin olma durumu, büluğ
- ŞAHESER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
- "Herkes, mektep müdürü dâhil, bu resmin bir şaheser olduğuna kaniydi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Şu millî savaş içinde köy kadını başlı başına bir tarih, bir şaheser yaratıyor." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Değeri üstün olan, üstün nitelikli
-
[isim]
Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
- VERİLİŞ
-
-
[isim]
Verilme işi veya biçimi
-
[isim]
Verilme işi veya biçimi
- EVCİLER
- ...
- JÜPİTER
- ...
- GÖSTERİ
-
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- "Uçakların uçuş gösterileri."
-
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
-
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
- "Sinematekte film gösterileri başladı."
-
Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılan sunum, demonstrasyon, demo
-
Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
-
[isim]
İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
- İYİDERE
- ...
- PERUKAR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Berber
- "Kocamustafapaşa'daki perukar Salim'in aynası karşısında çiğ renkleri buna benzeyen çok süslü bir resim asılıydı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Berber
- ÜZERLİK
-
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- "Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir." (Refik Halit Karay)
-
Bu bitkinin tohumlarından yapılan nazarlık veya süs olarak kullanılan eşya
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- GÖVERME
-
-
[isim]
Gövermek işi
-
[isim]
Gövermek işi
- KEMERCİ
- ...
- PERMALI
- ...
- SEFERLİ
-
-
[sıfat]
Sefere giden veya sefere çıkan
-
[sıfat]
Sefere giden veya sefere çıkan
- SERENAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
-
Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası