İçinde er olan 5 harfli 246 kelime var. İçerisinde ER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında er olan kelimeler listesine ya da Sonu er ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atardamar
-
Trafiği yoğun olan ana yol
-
[isim]
Atardamar
- KERİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Geriz, çirkef, pislik
-
Kumar
-
Kolayca kandırılabilen kimse, aptal
-
Eğlenti
-
[isim]
Geriz, çirkef, pislik
- SAFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin ikinci ayı, sefer ayı
-
[isim]
Ay takviminin ikinci ayı, sefer ayı
- ŞEKER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
- "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
-
Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı
-
Şeker hastalığı
- "Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sevimli, cana yakın ve güzel
- "Hele bak, ne şeker şey!"
-
[isim]
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
- TEKER
-
-
[isim]
Tekerlek
- "Araba tekeri. Makine tekeri."
- "Kırıp geçirmeye niyet etmişti ama ah bu kadın, gene tekerine taş koymuştu." (Orhan Kemal)
- "Neden ikide bir tekere çomak sokarlar? Neden kalkınma hamlesine bir tuğla da onlar koymazlar?" (Haldun Taner)
-
Tekerlek biçimde olan
- "Bir teker peynir."
-
İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça
-
Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi
-
Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü
-
[isim]
Tekerlek
- ESTER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Oksijenli asitler ile alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
-
[isim]
Oksijenli asitler ile alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
- HERZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saçma söz, zevzeklik
- "Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Saçma söz, zevzeklik
- VERİM
-
-
[isim]
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
- "İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi."
- "Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" (Anayasa)
-
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
- "Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep." (Selim İleri)
-
[isim]
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
- ERGİN
-
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- "Ergin yemiş. Ergin ekin."
-
Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit
- "Oğlunun bilgin, ergin, akıllı, uslu olmasını istiyordu." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- SEVER
-
-
Seven (kimse)
-
Seven (kimse)
- KADER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazgı
- "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Genellikle kaçınılmaz kötü talih
-
[isim]
Yazgı
- ERİNÇ
-
-
[isim]
Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
- "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
- KERTİ
-
-
[isim]
Kerte (I)
-
[sıfat]
Bayat (ekmek, et)
-
[isim]
Kerte (I)
- DERGİ
-
-
[isim]
Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, mecmua
- "Yanında getirdiği dergileri çıkardı; karıştırmaya, okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, mecmua
- TERBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dördün
-
Dörtleme
-
[isim]
Dördün
- ÜZERİ
-
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Varlık, kimlik
- "Bu sözler, Mebrure'nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." (Peyami Safa)
-
Bir şeyin görülen yanı, yüzü
-
Bir şeyin dış yüzü, yüzey
-
Giysi
-
Vücut, beden
- "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Artan, geriye kalan bölüm
- "Alışverişin üzeri."
-
Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
- "Sonra yine böyle durgun, yine sıcak, öğle üzerleri vardır, herkesin uykuya vardığı, araba seslerinin kesildiği, sokakların tenhalaştığı bomboş, çıplak öğle üzerleri." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- ERCİŞ
- ...
- NİJER
- ...
- POKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür kâğıt oyunu
- "Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir tür kâğıt oyunu
- SPERM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Meni
-
[isim]
Meni