İçinde er olan 5 harfli 246 kelime var. İçerisinde ER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında er olan kelimeler listesine ya da Sonu er ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEMER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
- "Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." (Peyami Safa)
- "Genç, ihtiyar, hepsi tüysüz tüysüz, gözleri fersizdir fakat hepsinin kemeri doludur." (Halide Edip Adıvar)
-
Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
-
Emniyet kemeri
-
[sıfat]
Tümsekli
- "Kemer burun."
-
Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan
- "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."
-
Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
-
İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
- "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak
-
[isim]
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
- KİLER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap
- "Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap
- TERÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş
- "Fransız ihtilalinin teröründen kaçanlar da bunlara eklenmiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş
- NEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Er
- "En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Kimse
-
[isim]
Er
- ÇERGE
-
-
[isim]
Derme çatma çadır, göçebe çadırı
- "Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular." (Ömer Seyfettin)
-
Çingene çadırı
-
Otağ
-
[isim]
Derme çatma çadır, göçebe çadırı
- ERLİK
-
-
[isim]
Erkeklik, yiğitlik
-
Er olma durumu
-
[isim]
Erkeklik, yiğitlik
- FERMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi
-
[isim]
Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi
- ŞERHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dilim, parça
-
Yara
-
[isim]
Dilim, parça
- ERBAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
- "Her işi erbabından sormalı."
-
[isim]
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
- İSTER
-
-
[isim]
Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
-
[bağlaç]
Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz
- "İster gitsin ister kalsın."
-
[isim]
Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
- ERMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kakım
-
[isim]
Kakım
- ÜMERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
-
Üstsubaylar
- "Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
- BETER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Daha kötü, çok kötü
- "Çöller, Yemen ellerinden beter imiş." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Daha kötü, çok kötü
- ŞERPA
- ...
- SEVER
-
-
Seven (kimse)
-
Seven (kimse)
- ÜÇLER
-
-
[isim]
Halkın inançlarına göre üç kişilik ermişler topluluğu
-
[isim]
Halkın inançlarına göre üç kişilik ermişler topluluğu
- ERCİŞ
- ...
- SERME
-
-
[isim]
Sermek işi
-
Sac ekmeği
-
[isim]
Sermek işi
- VEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- "Annemin, genç yaşta veremden ölen rahmetli amcasını görmedim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bu hastalığa tutulmuş, veremli
- "Verem bir kadının duyguları."
-
[isim]
Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koh basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz
- DÖGER
- ...