İçinde eni olan 6 harfli 20 kelime var. İçerisinde ENİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eni olan kelimeler listesine ya da Sonu eni ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, İN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İLENİŞ
-
-
[isim]
İlenme işi veya biçimi
-
[isim]
İlenme işi veya biçimi
- YENİCE
-
-
[sıfat]
Oldukça yeni
-
[zarf]
(yeni'ce) Yakın günlerde
- "Avrupa'da hukuk tahsil etmiş, yenice mebus intihap edilmiş gençlerden biri söz istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Oldukça yeni
- MADENİ
- ...
- ENİŞTE
-
-
[isim]
Bir kimsenin kız kardeşinin veya kadın hısımlarından birinin kocası
- "Enişteniz olacak zat karısını çok seviyormuş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin kız kardeşinin veya kadın hısımlarından birinin kocası
- BEDENİ
- ...
- ÖDENİŞ
-
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
- ÖZENİŞ
-
-
[isim]
Özenme işi veya biçimi
-
[isim]
Özenme işi veya biçimi
- YEMENİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent
- "Genç güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü." (Aka Gündüz)
-
Bir tür hafif ve kaba ayakkabı
- "Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent
- MENİSK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek
-
Bazı eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdak bölüm
-
[isim]
Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek
- ERMENİ
- ...
- ADENİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ak kan yangısı
-
[isim]
Ak kan yangısı
- YENİCİ
-
-
[sıfat]
Yenen, üstün gelen, mağlup eden
-
[sıfat]
Yenen, üstün gelen, mağlup eden
- MEDENİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar
- "Orada medeni bir insan gibi yaşamak, hasılı oraya yerleşmek istiyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar
- BEĞENİ
-
-
[isim]
Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk
- "Çoğu kadınların beğenisi kendi kişisel alanlarının dışına pek taşmaz." (Haldun Taner)
-
Güzeli çirkinden ayırma yetisi, zevk, gusto
- "Kendine özgü bir beğenisi var bu konuda." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk
- ELENİŞ
- ...
- GELENİ
-
-
[isim]
Tarla faresi, büyük fare
-
[isim]
Tarla faresi, büyük fare
- ALBENİ
-
-
[isim]
Çekicilik
- "Son yirmi yılın matematikçileri bilimlerine albeni verebilmek için yeni bir matematik buldular." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çekicilik
- ÜŞENİŞ
- ...
- SÜZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
- SUZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür kasnak işi
- "Tülbent üzerine suzeni işinde büyük bir ustalıkla muvaffakiyetler gösterdiğinden bahsedenler vardı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Bir tür kasnak işi