İçinde ene olan 7 harfli 63 kelime var. İçerisinde ENE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ene olan kelimeler listesine ya da Sonu ene ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİÇENEK
-
-
[isim]
Her yıl belirli bir süre otlatıldıktan sonra yeniden gelişen bitkilerin biçilerek değerlendirildiği doğal çayır
-
[isim]
Her yıl belirli bir süre otlatıldıktan sonra yeniden gelişen bitkilerin biçilerek değerlendirildiği doğal çayır
- GENELCİ
-
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
- SÜRMENE
- ...
- ŞENELME
-
-
[isim]
Şenelmek işi
-
[isim]
Şenelmek işi
- ÇİNGENE
- ...
- KENETLİ
-
-
[sıfat]
Kenedi olan
-
Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan
-
Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış
-
[sıfat]
Kenedi olan
- MENEKŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki (Viola tricolor)
-
Bu bitkinin mor renkli, güzel kokulu çiçeği
-
[isim]
Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki (Viola tricolor)
- SENELİK
-
-
[sıfat]
Yıllık
-
[sıfat]
Yıllık
- ÇENEBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)
- "Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)
- ÇENESİZ
-
-
[sıfat]
Çenesi olmayan
-
Çok konuşan
-
Yerinde ve düzgün konuşmasını bilmeyen
-
[sıfat]
Çenesi olmayan
- YETENEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- "Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli."
-
Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite
-
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır
-
Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- BENEKLİ
-
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- "Altın benekli, mor renkli ipekli bluz giyiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- SENETLİ
-
-
[sıfat]
Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan
- "Senetli alacak."
-
[sıfat]
Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan
- MENGENE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet
- "Yıldız, bileğimi bir mengene gibi sıktı." (Aka Gündüz)
-
Pres
- "Zeytin mengenesi. Üzüm mengenesi."
-
[isim]
Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet
- İYİCENE
-
-
[zarf]
Tam olarak, adamakıllı
-
[zarf]
Tam olarak, adamakıllı
- MUAYENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
- "Gümrük muayenesi."
- "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- KEPENEK
-
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
- DENEYCİ
-
-
Deneycilik yanlısı olan kimse, ampirist
-
Deneycilik yanlısı olan kimse, ampirist
- ÖRTENEK
-
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
-
Bazı organları örten zarlar
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
- KESENEK
-
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- "Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi." (Haldun Taner)
-
Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para