İçinde elt olan 9 harfli 23 kelime var. İçerisinde ELT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elt olan kelimeler listesine ya da Sonu elt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TEL
2 Harfli Kelimeler
EL, ET, LE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇÖKELTMEK
-
-
[-i]
Çökelmeye uğratmak, çökelmesini sağlamak
-
[-i]
Çökelmeye uğratmak, çökelmesini sağlamak
- DİKELTMEK
-
-
[-i]
Dik duruma getirmek, dik duruma gelmesini sağlamak
-
[-i]
Dik duruma getirmek, dik duruma gelmesini sağlamak
- DÜZELTMEN
-
-
[isim]
Düzeltici
-
[isim]
Düzeltici
- YÜCELTMEK
-
-
[-i]
Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
- "Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ... için bütün gücümle çalışacağıma ... ant içerim." (Anayasa)
-
[-i]
Yükseltmek, yüce bir duruma getirmek
- ÇELTİKLİK
-
-
[isim]
Çeltik ekmeye veya üretmeye elverişli yer
-
[isim]
Çeltik ekmeye veya üretmeye elverişli yer
- ÇÖMELTMEK
-
-
[-i]
Çömelme işini yaptırmak
-
[-i]
Çömelme işini yaptırmak
- DÜZELTİCİ
-
-
[isim]
Dizilmekte olan bir eserin provalarını düzeltme ile görevli kimse, düzeltmen, musahhih
-
[isim]
Dizilmekte olan bir eserin provalarını düzeltme ile görevli kimse, düzeltmen, musahhih
- YELTENMEK
-
-
[-e]
Yapamayacağı bir işe girişmek, özenmek, heves etmek, meyletmek
- "Bu cehaletinizi bilmeden muharrirliğe yelteniyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-e]
Yapamayacağı bir işe girişmek, özenmek, heves etmek, meyletmek
- TELTİKSİZ
-
-
[sıfat]
Hatasız, kusursuz
-
[sıfat]
Hatasız, kusursuz
- PELTEKLİK
-
-
[isim]
Peltek olma durumu, peltek konuşma
-
[isim]
Peltek olma durumu, peltek konuşma
- YÜKSELTEÇ
-
-
[isim]
Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör
-
[isim]
Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör
- ŞENELTMEK
-
-
[-i]
Şenelmiş duruma getirmek, meskûn kılmak
- "Fakat bu havalar böyle giderse zor şeneltiriz biz bu sergiyi. Şu anda dışarıda lapa lapa kar yağıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-i]
Şenelmiş duruma getirmek, meskûn kılmak
- İNCELTMEK
-
-
[-i]
İnce duruma getirmek
-
[-i]
İnce duruma getirmek
- DİNCELTME
-
-
[isim]
Dinceltmek işi
-
[isim]
Dinceltmek işi
- SEYRELTME
-
-
[isim]
Seyreltmek işi, seyrekleştirme
-
[isim]
Seyreltmek işi, seyrekleştirme
- İNCELTİCİ
-
-
[isim]
Tiner
-
[isim]
Tiner
- KÖRELTMEK
-
-
[-i]
Körelmesini sağlamak
-
Dumura uğratmak
-
Yeteneğini kaybettirmek
-
[-i]
Körelmesini sağlamak
- YÖNELTMEK
-
-
[-i]
Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek
-
Birine veya bir şeye doğru bakmak
- "Bakışlarını ona yöneltti."
-
Birine bir şey söylemek, tevcih etmek
- "Yine ünlü kişiler çeşitli konularda konuşur, ardından dinleyiciler onlara sorular yöneltirlerdi." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek
- ÇELTİKSİZ
- ...
- DÜZELTMEK
-
-
[-i]
Düzgün duruma getirmek
- "Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bozukluğunu gidermek, onarmak
-
Yanlıştan kurtarmak, tashih etmek
- "Öğleden sonra nüfus kâğıdını getir, kaydını düzeltelim." (Burhan Felek)
-
[-i]
Düzgün duruma getirmek