İçinde ELLE geçen 8 harfli kelimeler

İçinde elle olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde ELLE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elle olan kelimeler listesine ya da Sonu elle ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

E E L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELLETME

1. [isim] Belletmek işi

MÜKELLEF

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Yükümlü
2. Eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
   • "Aralanan kapıdan girdim, mükellef fakat loş antrede Mapa kraliçesi ayakta duruyor." (Refik Halit Karay)
3. [isim] Vergi vermekle yükümlü olan kimse veya kuruluş

BELLEYİŞ

1. [isim] Belleme işi veya biçimi

ELLENMEK

1. [nsz] Bir şeye elle dokunulmak

TELLETME

...

BELLEKLİ

1. [sıfat] Belleği olan

BELLETEN

1. [isim] Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi

YELLENME

1. [isim] Yellenmek işi

KELLEŞME

1. [isim] Kelleşmek işi

MEZELLET

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Alçalma, bayağılaşma

MÜSELLEM

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez

ELLETMEK

1. [-i] Elleme işini yaptırmak

YELLEMEK

1. [-i] Körükle, yelpaze ile veya başka bir araçla rüzgâr yapmak

TELLENME

1. [isim] Tellenmek işi

TELLEMEK

1. [-i] Tel geçirmek, tel takmak
2. Tel ile süslemek
3. Tencere, çaydanlık vb.ni tel ile ovarak temizlemek

DELLENME

...

TEBELLEŞ

1. [sıfat] İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
   • "... hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir." (Atilla İlhan)

MÜSELLES

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Üçgen
2. Kokteyl türünden karışık bir içki
3. Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
4. Üçlü

BELLENME

1. [isim] Bellenmek (I) işi

BELLEMEK

1. [nsz] Öğrenip akılda tutmak
   • "Kasım lodosla girdi mi kış yumuşak olur diye bellemiş atalarımız." (Haldun Taner)
2. Sanmak
   • "Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin." (Haldun Taner)