İçinde elik olan 7 harfli 54 kelime var. İçerisinde ELİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elik olan kelimeler listesine ya da Sonu elik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKLİ, ELİK, İLEK, İLKE, KİLE
3 Harfli Kelimeler
ELK, İLE, İLK, KEL, KİL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, İL, KE, Kİ, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖŞELİK
-
-
[isim]
İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği
-
Kapı veya pencere aralığının köşesini oluşturan taş
-
Duvar köşelerinde, üstüne lamba vb. şeyler konan el yapımı, ahşap, süslü eşya
- "Zengin sanılan evlere gidip boyun büktü Sultan. Değerli bir köşeliği, bir fotoğraf çerçevesini, bir seccadeyi satmak için..." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği
- METELİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- "Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok az para
- "Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- KEKELİK
-
-
[isim]
Kekemelik
-
[isim]
Kekemelik
- CÜCELİK
-
-
[isim]
Cüce olma durumu
- "Boyunun cüceliği yetişmiyormuş gibi iki kat olarak bir de reverans yaptı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Cüce olma durumu
- DEVELİK
-
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
- ÜSTELİK
-
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Güçlü, kuvvetli, sağlam
- "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Üste verilen şey, fark
- "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- İĞNELİK
-
-
[isim]
Üzerine iğne saplanan küçük yastık, iğnedenlik, iğne yastığı
-
[isim]
Üzerine iğne saplanan küçük yastık, iğnedenlik, iğne yastığı
- DİZELİK
- ...
- YÜCELİK
-
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
- TAZELİK
-
-
[isim]
Taze olma durumu, körpelik, taravet
-
Dinç, diri, canlı olma durumu
- "Eskiden söz açılınca yorgun belleğinden şaşılacak kadar tazelikle geçmişe döner, anılarını eksiksiz anlatmaya dalardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Taze olma durumu, körpelik, taravet
- MEZELİK
-
-
[sıfat]
Meze yapılmaya elverişli, meze olarak kullanılan
-
[isim]
Meze olarak yenilen şey
- "Mezelik almaya gitti."
-
[sıfat]
Meze yapılmaya elverişli, meze olarak kullanılan
- PELİKAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pelikangillerden, pembeye çalan beyaz tüylü, kanatları gri renkli, alt gagasında deriden bir kesesi olan iri kuş, kaşıkçı kuşu (Pelecanus onocrotalus)
-
[isim]
Pelikangillerden, pembeye çalan beyaz tüylü, kanatları gri renkli, alt gagasında deriden bir kesesi olan iri kuş, kaşıkçı kuşu (Pelecanus onocrotalus)
- İBNELİK
-
-
[isim]
İbne olma durumu
-
İbne gibi davranma durumu
-
[isim]
İbne olma durumu
- NİCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
-
Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
-
Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- MEŞELİK
-
-
[isim]
Meşe korusu veya meşe ormanı
-
[isim]
Meşe korusu veya meşe ormanı
- KÖLELİK
-
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
- DELİKLİ
-
-
[sıfat]
Deliği veya delikleri olan
- "Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Kevgir
-
[isim]
Deliklerle kaplı esnek doku şeridi
-
[sıfat]
Deliği veya delikleri olan
- ÖNCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
- HECELİK
-
-
Hece miktarında olan
- "Üç hecelik kelime."
-
Hece miktarında olan
- İŞÇELİK
- ...