İçinde elik olan 7 harfli 54 kelime var. İçerisinde ELİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elik olan kelimeler listesine ya da Sonu elik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKLİ, ELİK, İLEK, İLKE, KİLE
3 Harfli Kelimeler
ELK, İLE, İLK, KEL, KİL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, İL, KE, Kİ, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇELİKLİ
-
-
[sıfat]
Çeliği olan, çelik içeren
-
Çelikle kaplı
-
[sıfat]
Çeliği olan, çelik içeren
- ÜSTELİK
-
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Güçlü, kuvvetli, sağlam
- "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Üste verilen şey, fark
- "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
-
[zarf]
Ayrıca, bir de, bundan başka
- İŞÇELİK
- ...
- LEÇELİK
-
-
[isim]
Leçe
-
[isim]
Leçe
- NİNELİK
-
-
[isim]
Nine olma durumu, büyük annelik
-
[isim]
Nine olma durumu, büyük annelik
- İBNELİK
-
-
[isim]
İbne olma durumu
-
İbne gibi davranma durumu
-
[isim]
İbne olma durumu
- MÜZELİK
-
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- "Müzelik gümüş bilezik."
-
Eski, köhne
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- YÜCELİK
-
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
-
[isim]
Yüce olma durumu, ulviyet
- SADELİK
-
-
[isim]
Yalın olma durumu
- "Bu kadın kalabalık meclislerde bile sadelikten kurtulamamıştır." (Peyami Safa)
-
Yalınlık
-
[isim]
Yalın olma durumu
- GECELİK
-
-
[isim]
Yatakta giyilen giysi, gömlek
- "Sabahleyin giyinmem, gecelikle dolaşırım." (Burhan Felek)
-
Bir gece için ödenen ücret
- "Geceliği beş milyon lira olan oda."
-
[sıfat]
Geceye özgü olan, gece kullanılan
-
[isim]
Yatakta giyilen giysi, gömlek
- KÖLELİK
-
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
-
[isim]
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret
- KÜPELİK
-
-
[isim]
Dalyan direklerini dikerken alt ucun batmasını sağlamak için bağlanan taş veya zincir
-
[isim]
Dalyan direklerini dikerken alt ucun batmasını sağlamak için bağlanan taş veya zincir
- METELİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- "Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok az para
- "Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- NİCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
-
Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
-
Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik
-
[isim]
Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
- DİZELİK
- ...
- KÖSELİK
-
-
[isim]
Köse olma durumu
-
[isim]
Köse olma durumu
- FİDELİK
-
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
-
[sıfat]
Fide olmaya uygun
- "Fidelik tohum."
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
- VALELİK
- ...
- KÖŞELİK
-
-
[isim]
İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği
-
Kapı veya pencere aralığının köşesini oluşturan taş
-
Duvar köşelerinde, üstüne lamba vb. şeyler konan el yapımı, ahşap, süslü eşya
- "Zengin sanılan evlere gidip boyun büktü Sultan. Değerli bir köşeliği, bir fotoğraf çerçevesini, bir seccadeyi satmak için..." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği
- GÖRELİK
-
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite