İçinde eli olan 5 harfli 31 kelime var. İçerisinde ELİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eli olan kelimeler listesine ya da Sonu eli ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

İLE

2 Harfli Kelimeler

EL, İL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PELİN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)

ELİPS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
  2. Eksilti

BELİT

  1. [isim] Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom
    • ""Tüm, parçaların her birinden büyüktür" sözü bir belittir."

TELİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış

TELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval

PELİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meşe ağacı
  2. Bu ağacın meyvesi, palamut

YELİN

  1. [isim] İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü

GELİŞ

  1. [isim] Gelme işi veya biçimi
    • "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim." (Ruhsati)

OJELİ

  1. [sıfat] İçinde oje bulunan
  2. Oje sürülmüş
    • "Ojeli tırnak."

SELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akıcı

MELİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Padişah, hükümdar, hakan

HELİK

  1. [isim] Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar

ÇELİM

  1. [isim] Güç, kuvvet

GELİR

  1. [isim] Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
    • "Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı." (Mahmut Yesari)
  2. Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat

DELİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
    • "Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu." (Peyami Safa)
  2. Kanıt
    • "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. (deli:li) Kılavuz, rehber

GELİM
...
HELİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri

BELİK

  1. [isim] Saç örgüsü

EBELİ

  1. [sıfat] Ebesi olan

ÇELİK

  1. [isim] Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
    • "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış
    • "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü