İçinde eli olan 5 harfli 31 kelime var. İçerisinde ELİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eli olan kelimeler listesine ya da Sonu eli ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İLE
2 Harfli Kelimeler
EL, İL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KELİK
-
-
[isim]
Eski ayakkabı
-
[isim]
Eski ayakkabı
- BELİK
-
-
[isim]
Saç örgüsü
-
[isim]
Saç örgüsü
- ÇELİK
-
-
[isim]
Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
- "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bu alaşımdan yapılmış
- "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
- TELİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
-
[isim]
Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
- DELİK
-
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- "İğne deliği. Burun deliği."
- "O nasıl yarmıştı benim kafacığımı, şimdi de yakalasınlar kuyruğundan onu da tıksınlar deliğe." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dar, küçük çukur
- "Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük hayvan yuvası
- "Fare deliği."
-
[sıfat]
Delinmiş olan
- "Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
-
Cezaevi
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- AMELİ
- ...
- SELİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
-
Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
- ELİPS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
-
Eksilti
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
- PELİN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)
-
[isim]
Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)
- GELİM
- ...
- GELİŞ
-
-
[isim]
Gelme işi veya biçimi
- "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim." (Ruhsati)
-
[isim]
Gelme işi veya biçimi
- TELİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uzlaştırma
- "Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kitap yazma
- "Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Telif hakkı
-
[isim]
Uzlaştırma
- PELİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meşe ağacı
-
Bu ağacın meyvesi, palamut
-
[isim]
Meşe ağacı
- TELİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval
-
[isim]
Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval
- EBELİ
-
-
[sıfat]
Ebesi olan
-
[sıfat]
Ebesi olan
- MELİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
- EZELİ
- ...
- DELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- "Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu." (Peyami Safa)
-
Kanıt
- "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
(deli:li) Kılavuz, rehber
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- ELİFİ
- ...
- HELİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri
-
[isim]
Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri