İçinde eleme olan 9 harfli 100 kelime var. İçerisinde ELEME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eleme olan kelimeler listesine ya da Sonu eleme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ELEME
4 Harfli Kelimeler
ELEM, EMEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAZELEMEK
-
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı." (Çetin Altan)
-
Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek
-
[nsz]
Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
- "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
- "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
- "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!" (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- ÇİFTELEME
-
-
[isim]
Çiftelemek işi
-
[isim]
Çiftelemek işi
- MADDELEME
-
-
[isim]
Maddelemek işi
-
[isim]
Maddelemek işi
- HARELEMEK
- ...
- KEMRELEME
-
-
[isim]
Gübrelemek işi
-
[isim]
Gübrelemek işi
- GEVELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çiğnemeden ağız içinde evirip çevirmek
- "Kirli suratlı üç çocuk, ellerindeki birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir sözü tam olarak ve açıkça söylememek
- "Saatlerce asıl maksadımı ağzımın içinde gevelemekle kalıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Bir şeyi çiğnemeden ağız içinde evirip çevirmek
- ÜSTELEMEK
-
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- "Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek
- "Sıtması üsteledi."
-
[-i]
Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek
-
[-e]
Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek
- "Sıkıntıya bir de hastalık üsteleyince."
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- FİDELEMEK
-
-
[-i]
Fidan dikmek
-
[-i]
Fidan dikmek
- BERELEMEK
-
-
[-i]
Bereli duruma getirmek
-
[-i]
Bereli duruma getirmek
- TELEMETRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzaklık ölçer
-
[isim]
Uzaklık ölçer
- DİZELEMEK
-
-
[-i]
Dize durumuna getirmek
-
[-i]
Dize durumuna getirmek
- DÖNELEMEK
-
-
[nsz]
Dolaşmak, dolaşıp durmak
-
[nsz]
Dolaşmak, dolaşıp durmak
- GEZELEMEK
-
-
[nsz]
Gezinmek
- "Onun böyle boş saatlerinde içeri dışarı işgüzar işgüzar gezelediğini gören ihtiyarcık ezilir büzülür." (Haldun Taner)
-
Sıkıntılı bir durumda dolaşmak, gezinmek
-
[nsz]
Gezinmek
- SEPELEMEK
-
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
- KEÇELEMEK
-
-
[-i]
Bir nesneye keçe geçirmek
-
Metal bir yüzeyi keçeyle parlatmak
-
[-i]
Bir nesneye keçe geçirmek
- BELGELEME
-
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
- İNCELEMEK
-
-
[-i]
Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenle anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek
- "Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenle anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek
- ERTELEMEK
-
-
[-i]
Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek
-
[-i]
Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek
- GÜDELEMEK
-
-
[-i]
Ardına düşmek, kovalamak, sürmek
-
[-i]
Ardına düşmek, kovalamak, sürmek
- TİRELEMEK
-
-
[-i]
Bir yazıya tire (II) koymak
-
[-i]
Bir yazıya tire (II) koymak