İçinde eleme olan 9 harfli 100 kelime var. İçerisinde ELEME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eleme olan kelimeler listesine ya da Sonu eleme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ELEME
4 Harfli Kelimeler
ELEM, EMEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞİFRELEME
-
-
[isim]
Şifrelemek işi
-
[isim]
Şifrelemek işi
- TİRELEMEK
-
-
[-i]
Bir yazıya tire (II) koymak
-
[-i]
Bir yazıya tire (II) koymak
- DİZELEMEK
-
-
[-i]
Dize durumuna getirmek
-
[-i]
Dize durumuna getirmek
- GÖLGELEME
-
-
[isim]
Gölgelemek işi
-
Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma, markaj
-
[isim]
Gölgelemek işi
- İNCELEMEK
-
-
[-i]
Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenle anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek
- "Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenle anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek
- KESELEMEK
-
-
[-i]
Kir çıkarmak için vücudu kese ile ovmak
-
[-i]
Kir çıkarmak için vücudu kese ile ovmak
- BELGELEME
-
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
- HECELEMEK
-
-
[-i]
Bir kelimenin hecelerini teker teker söylemek
-
[nsz]
Bir kelimeyi ilk bakışta okuyamayıp heceleri teker teker okumak
- "Kendisine eski bir alfabe kitabı bulmuş, ara sıra heceliyor..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir kelimenin hecelerini teker teker söylemek
- BEZELEMEK
-
-
[-i]
Hamur topağı yapmak
-
[-i]
Hamur topağı yapmak
- SAHTELEME
- ...
- GEZELEMEK
-
-
[nsz]
Gezinmek
- "Onun böyle boş saatlerinde içeri dışarı işgüzar işgüzar gezelediğini gören ihtiyarcık ezilir büzülür." (Haldun Taner)
-
Sıkıntılı bir durumda dolaşmak, gezinmek
-
[nsz]
Gezinmek
- SEPELEMEK
-
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
- BESTELEME
-
-
[isim]
Bestelemek işi
- "O zaman her opereti İsmail Hakkı Bey'in bestelemesi lazımdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bestelemek işi
- MADDELEME
-
-
[isim]
Maddelemek işi
-
[isim]
Maddelemek işi
- GEBRELEME
-
-
[isim]
Gebrelemek işi
-
[isim]
Gebrelemek işi
- GÖNYELEME
-
-
[isim]
Gönyelemek işi
-
[isim]
Gönyelemek işi
- ŞEDDELEME
- ...
- TAZELEMEK
-
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı." (Çetin Altan)
-
Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek
-
[nsz]
Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
- "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
- "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
- "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!" (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- DESTELEME
-
-
[isim]
Destelemek işi
-
[isim]
Destelemek işi
- GECELEMEK
-
-
[nsz]
Geceyi bir yerde geçirmek
- "Gönül oralarda gecelemek, ertesi sabahı görmek istiyor." (Ahmet Rasim)
-
Gecenin geç saatlerine kadar bir şeyle uğraşmak
-
[nsz]
Geceyi bir yerde geçirmek