İçinde eleme olan 8 harfli 63 kelime var. İçerisinde ELEME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eleme olan kelimeler listesine ya da Sonu eleme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ELEME
4 Harfli Kelimeler
ELEM, EMEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENSELEME
-
-
[isim]
Enselemek işi
-
[isim]
Enselemek işi
- SEPELEME
-
-
[isim]
Sepelemek işi
-
[isim]
Sepelemek işi
- EVELEMEK
- ...
- İTELEMEK
-
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- "Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- SOTELEME
- ...
- PEPELEME
-
-
[isim]
Pepelemek işi
-
[isim]
Pepelemek işi
- ELEMESİZ
- ...
- OJELEMEK
- ...
- FELEMENK
- ...
- ÜSTELEME
-
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- ERTELEME
-
-
[isim]
Ertelemek işi, tehir, tecil, talik
- "Bu çeşit projeleri hep çekmelerin en altına sürüp erteleme yolunu tutuyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ertelemek işi, tehir, tecil, talik
- MİNELEME
-
-
[isim]
Minelemek işi
-
[isim]
Minelemek işi
- ÖTELEMEK
-
-
[-i]
Öteye götürmek
-
Belli olmayan bir süre ertelemek
-
[-i]
Öteye götürmek
- EŞELEMEK
-
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
-
Dağıtıp karıştırmak
- "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
-
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
- "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- KÖŞELEME
-
-
[isim]
Köşelemek işi
-
[zarf]
Köşeye çapraz gelecek biçimde
- "Sonra aynı mendili üç köşeleme katlayarak boynu ile kolalı yakasının arasına sıkıştırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Köşelemek işi
- SOBELEME
-
-
[isim]
Sobelemek işi
-
[isim]
Sobelemek işi
- İMGELEME
-
-
[isim]
İmgelemek işi, tahayyül
-
[isim]
İmgelemek işi, tahayyül
- GEVELEME
-
-
[isim]
Gevelemek işi
- "Bu çeşit bunak gevelemeleri yaşlı dostlar çevresinde hoş görülebilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gevelemek işi
- TAZELEME
-
-
[isim]
Tazelemek işi
-
[isim]
Tazelemek işi
- TEPELEME
-
-
[isim]
Tepelemek işi
- "Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan
- "Ortaya konmuş tepeleme dolu sarı mangalın çevresine..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar
- "İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tepelemek işi