İçinde eleme olan 10 harfli 57 kelime var. İçerisinde ELEME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eleme olan kelimeler listesine ya da Sonu eleme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ELEME
4 Harfli Kelimeler
ELEM, EMEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜNDELEMEK
-
-
[-i]
Künde oyununu yapmak
-
[-i]
Künde oyununu yapmak
- PERDELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek
-
Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek
-
Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek
-
[-i]
Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek
- GÖLGELEMEK
-
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
-
Resimde gölge oluşturmak
-
Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek
-
takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
- GÜBRELEMEK
-
-
[-i]
Verimini artırmak için toprağa gübre dökmek
-
[-i]
Verimini artırmak için toprağa gübre dökmek
- ENDAZELEME
-
-
[isim]
Endazelemek işi
-
[isim]
Endazelemek işi
- ÇELMELEMEK
-
-
[-i]
Çelme takmak
- "Hademelerden biri odaya lamba getirirken Mebrure bahçeye fırladı, birbirini çelmeleyen adımlarla, istediği hâlde koşmaya muvaffak olamayarak sokağa yürüdü." (Peyami Safa)
-
Bir iş veya kimseyi engellemek
-
Bir işi baltalamak
-
[-i]
Çelme takmak
- SENDELEMEK
-
-
[nsz]
Dengesi bozularak düşecek gibi olmak, adımlarını şaşırmak
- "İkimiz de birbirine sarılmış sarhoşlar gibi bir sağa bir sola sendeliyorduk." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Herhangi bir olay karşısında ne yapacağını şaşıracak kadar sarsılmak
- "Bu haberi alınca fena hâlde sendeledi."
-
[nsz]
Dengesi bozularak düşecek gibi olmak, adımlarını şaşırmak
- DARBELEMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Yıkıma uğratmak
-
Bir işi engellemek
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- SERPELEMEK
-
-
[nsz]
Seyrek damlalar durumunda yağmak
- "Yağmurun serpelediği olurdu eski yaz günlerinde, bulut geçti derlerdi." (Oktay Rifat)
-
Sürekli olarak ve az serpmek
-
[nsz]
Seyrek damlalar durumunda yağmak
- SİKKELEMEK
-
-
[-i]
Hayvanları sikkeye bağlamak
-
Damgalatmak, mühürletmek
-
[-i]
Hayvanları sikkeye bağlamak
- HAREKELEME
-
-
[isim]
Harekelemek işi
-
[isim]
Harekelemek işi
- FİSKELEMEK
-
-
[-i]
Fiske vurmak
-
Hafifçe sitem etmek
-
[-i]
Fiske vurmak
- FELEMENKÇE
- ...
- KEPÇELEMEK
-
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
- SAHTELEMEK
- ...
- MÜJDELEMEK
-
-
[-i]
Muştulamak
- "Kız Hasan'a gelecek baharda yine burada misafir kalacaklarını müjdeledi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Muştulamak
- SİLKELEMEK
-
-
[-i]
Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek
-
Kuvvetle sarsmak
- "Birini yakasından tutup silkelemek."
-
Dövmek
-
Sarsmak, etkilemek
-
Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu üstünden atmak
- "Seni ben değil, amma bu çeneyle galiba damadın sokağa silkeleyecek." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek
- TEKMELEMEK
-
-
[-i]
Tekme vurmak, tekme atmak
- "Ayağımın ucuna ne gelirse çiğniyor, tekmeliyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Tekme vurmak, tekme atmak
- DÜRTELEMEK
-
-
[-i]
Dürter gibi yapmak, hafifçe dürtmek
-
[-i]
Dürter gibi yapmak, hafifçe dürtmek
- LİSTELEMEK
-
-
[-i]
Liste durumuna getirmek
-
[-i]
Liste durumuna getirmek