İçinde elal olan 38 kelime var. İçerisinde ELAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elal olan kelimeler listesine ya da Sonu elal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CELALLENEBİLMEK, CELALLENİVERMEK, HELALLEŞEBİLMEK
CELALLENEBİLME, CELALLENİVERME, HELALLEŞEBİLME
CELALLENMEK, HELALLEŞMEK, VENEZUELALI
CELALLENME, CELALLİLİK, EVVELALLAH, HELALİNDEN, HELALLEŞME, MANİVELALI, MÜPTELALIK, PROSTELALI
CELALİLİK, CELALLİCE, EVELALLAH, HELALÜHOŞ, HELALZADE, TELALAMAK
HELALLİK, KELALAKA, PÜRMELAL, TABELALI, TELALAMA
CELALLİ, DELALET, HELALLİ
BELALI, CELALİ, HELALİ, ŞELALE
CELAL, HELAL, MELAL
A E L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
LALE
3 Harfli Kelimeler
ELA, LAL
2 Harfli Kelimeler
AL, EL, LA, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HELALLEŞEBİLMEK
- ...
- CELALLENEBİLMEK
-
-
[nsz]
Celallenme imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Celallenme imkânı veya olasılığı bulunmak
- CELALLENİVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak celallenmek
-
[nsz]
Çabucak celallenmek
- CELALLENEBİLME
-
-
[isim]
Celallenebilmek işi
-
[isim]
Celallenebilmek işi
- CELALLENİVERME
-
-
[isim]
Celallenivermek işi
-
[isim]
Celallenivermek işi
- HELALLEŞEBİLME
- ...
- CELALLENMEK
-
-
[nsz]
Öfkelenmek, kızmak
-
[nsz]
Öfkelenmek, kızmak
- HELALLEŞMEK
-
-
[-le]
Alışverişte veya ayrılma sırasında hakkını birbirine bağışlamak
- "Mahalle yaşlılarının ellerini öpüp dualarını alarak kendi yaşıtları ile de sarılıp helalleşerek gitti." (Haldun Taner)
-
[-le]
Alışverişte veya ayrılma sırasında hakkını birbirine bağışlamak
- VENEZUELALI
- ...
- HELALLEŞME
-
-
[isim]
Helalleşmek işi
-
[isim]
Helalleşmek işi
- CELALLENME
-
-
[isim]
Celallenmek işi
-
[isim]
Celallenmek işi
- EVVELALLAH
- ...
- MÜPTELALIK
- ...
- PROSTELALI
-
-
[sıfat]
Önlüğü olan
- "Prostelalı Rum kızından bir şampanya alıp köşedeki bir koltuğa oturdu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Önlüğü olan
- CELALLİLİK
- ...
- HELALİNDEN
-
-
[zarf]
Helal edilerek, gönül hoşluğu ile
-
[zarf]
Helal edilerek, gönül hoşluğu ile
- MANİVELALI
-
-
[sıfat]
Manivelası olan
- "Hep birden harekete geçen kayıkları birer manivelalı oyuncak zannettim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Manivelası olan
- CELALLİCE
-
-
[sıfat]
Celalli gibi, celalliye benzer
- "Ev sahibi celallice bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Celalli gibi, celalliye benzer
- TELALAMAK
-
-
[-i]
İki kumaş parçası arasına tela koymak
-
[-i]
İki kumaş parçası arasına tela koymak
- CELALİLİK
- ...