İçinde el olan 5 harfli 200 kelime var. İçerisinde EL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında el olan kelimeler listesine ya da Sonu el ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELMEK
-
-
[isim]
Elektronik posta
-
[isim]
Elektronik posta
- TÜREL
-
-
[sıfat]
Türe ile ilgili olan, hukuki
-
[sıfat]
Türe ile ilgili olan, hukuki
- YEREL
-
-
[sıfat]
Yöresel
-
Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan
-
Sınırlı bir yerle ilgili olan, lokal
-
[sıfat]
Yöresel
- ENTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
-
[isim]
Sahte aydın
- "Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
- MOTEL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Motorlu taşıtlarla yolculuk edenlerin barınmalarını, arabalarını park etmelerini ve başka gereksinimlerini karşılamak için işlek kara yolları üzerinde yapılmış otel
-
[isim]
Motorlu taşıtlarla yolculuk edenlerin barınmalarını, arabalarını park etmelerini ve başka gereksinimlerini karşılamak için işlek kara yolları üzerinde yapılmış otel
- MELİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
- TİKEL
-
-
[sıfat]
Cüzi, kısmi
- "Bizim sinemamıza getirdiği özel, tikel duyarlığın sanki ayırtında bile değildi." (Selim İleri)
-
Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı
-
[sıfat]
Cüzi, kısmi
- MELON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yuvarlak ve bombeli (şapka)
- "Şimdilerde kimsenin giymediği melon bir şapka, boynunda yün atkısı olan bir adam..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yuvarlak ve bombeli (şapka)
- TELEK
-
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
- ELMAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
- "Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk."
-
Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
- "Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bu taşlarla yapılmış
- "Elmas küpe."
-
Elmastıraş
-
[isim]
Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
- ÇELEN
-
-
[isim]
Ev saçağı
-
[isim]
Ev saçağı
- KEVEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk
-
[isim]
Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk
- YELME
-
-
[isim]
Yelmek işi
-
[isim]
Yelmek işi
- ELÇEK
-
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
- VELET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oğul, çocuk
-
[ünlem]
Çocukları paylarken kullanılan bir söz
-
[isim]
Oğul, çocuk
- ETSEL
-
-
[sıfat]
Ete ait
-
Cinselliğe ait
- "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Ete ait
- REÇEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- "Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- CELBE
-
-
[isim]
Avcı çantası
-
[isim]
Avcı çantası
- ZELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- "Şımarık kantocu kim bilir hangi tesirler altında eski mütevazı, zelil, ahiretlik olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Onun namusu için ben zelil oldum, onun saati için ben bedbaht oldum." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- DELGİ
-
-
[isim]
Matkap
-
[isim]
Matkap