İçinde el olan 5 harfli 200 kelime var. İçerisinde EL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında el olan kelimeler listesine ya da Sonu el ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KELEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Lahana

TELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval

ELÇİM

  1. [isim] Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
  2. Tutam, bir demet, bir parça

ELEME

  1. [isim] Elemek işi, eliminasyon
  2. Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

KELEŞ

  1. [sıfat] Yiğit, cesur, bahadır
  2. Çok yakışıklı, çok güzel
  3. Vücut yapısı gösterişsiz
  4. Çirkin, kötü
  5. Kel
    • "Kayseri çarşısının tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış ... O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

BEDEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değer, fiyat, kıymet
  2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık
    • "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." (Aka Gündüz)
  3. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
  4. [sıfat] Eşit, denk
    • "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." (Refik Halit Karay)
  5. Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
    • "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Uşak, hizmetçi, çoban

KELEK

  1. [isim] Olgunlaşmamış, ham kavun
  2. Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal
  3. [sıfat] Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
    • "Kelek mısır."
  4. [sıfat] Kılsız
    • "Kelek tulum."
  5. [sıfat] Aptal

ELMEK

  1. [isim] Elektronik posta

PELİN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium)

TÜNEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol
    • "Dağların içinde bir tren gidiyor. Bak! Tam tünele girmek üzere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Çevresi kapalı yol
    • "Polisler, fotoğrafçılar çıkış tüneline doğru birikirler." (Haldun Taner)

NELER

  1. çok ve çeşitli şeyler
    • "Ne âlem çocuksun!"
    • "Onda para ne arar!"
    • "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
    • "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)

HEZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şaka, alay, mizah
  2. Bir şiiri veya şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme

SELİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, dürüst, kusursuz
  2. Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)

TELİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış

TELEK

  1. [isim] Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

DİKEL

  1. [isim] Meni

VELET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Oğul, çocuk
  2. [ünlem] Çocukları paylarken kullanılan bir söz

KEVEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk

PAPEL

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Bir liralık kâğıt para
    • "Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam." (Peyami Safa)
    • "Topunuzu satsam bir papel etmezsiniz. Hele bunu şehirde yapaydınız dumanınızı savururlardı dedi." (Halikarnas Balıkçısı)

TEMEL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
    • "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
  3. [sıfat] En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
    • "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." (Burhan Felek)
  4. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
    • "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü