İçinde ekt olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde EKT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ekt olan kelimeler listesine ya da Sonu ekt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KET, TEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ET, KE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEKTUPÇU
-
-
[isim]
Osmanlılarda, bir resmî dairenin yazı işlerini yönetmekle yükümlü yüksek görevli kişi
-
Bir il idaresinin yazı işlerini yöneten görevli
-
[isim]
Osmanlılarda, bir resmî dairenin yazı işlerini yönetmekle yükümlü yüksek görevli kişi
- SPEKTRUM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çeşitlilik
- "Onlar nedense spektrumlarını fazlaca geniş tutmada bir sakınca görmüyorlar." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Çeşitlilik
- EKLEKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Seçmeci
- "Okurların bu eklektik bilgilerin temelini merak edip kitaplara başvuracağını umuyorlar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Seçmeci
- OBJEKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Nesnel
- "Olayları elden geldiğince objektif bir şekilde vermeye özen gösterirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik aletlerle cisimlerden gelen ışınları alıp ekran üzerine yansıtan mercek veya mercek sistemi
- "Örtümün aralığında objektifin bebeksiz gözü bakıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Nesnel
- EKTODERM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dış deri
-
[isim]
Dış deri
- SEKTÖREL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bölüm, kol, dal, kesim ile ilgili
-
[sıfat]
Bölüm, kol, dal, kesim ile ilgili
- MEKTEPLİ
-
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
-
[sıfat]
Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı
- "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
- KOLEKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan
-
[zarf]
Ortaklaşa
-
[sıfat]
Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan
- ELEKTROT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir elektrolitin içine daldırılan iki iletken çubuktan her biri, bunların artısına anot, eksisine katot denir
-
[isim]
Bir elektrolitin içine daldırılan iki iletken çubuktan her biri, bunların artısına anot, eksisine katot denir
- ÇEKTİRİŞ
-
-
[isim]
Çektirme işi veya biçimi
-
[isim]
Çektirme işi veya biçimi
- ENTELEKT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Anlık
-
[isim]
Anlık
- GERÇEKTE
-
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- ÇEKTİRME
-
-
[isim]
Çektirmek işi
- "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çektiri
-
Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
-
Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
-
Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
-
Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet
-
[isim]
Çektirmek işi
- EKTİRMEK
-
-
[-i]
Ekme işini yaptırmak
- "Üstüne bol zencefil ektirdiğim salep fincanını iki elimle kavradım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Ekme işini yaptırmak
- DİREKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönerge
- "Herkes benden emir, direktif almaya mecbur değil!" (Aka Gündüz)
- "Projelere, tasavvurlara geçildi, Paşa direktifler veriyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yönerge
- DEDEKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gizli, sivil polis, polis hafiyesi
- "En usta dedektifleri bile şaşkına çevirecek kadar dolaşık ve karışık bir olaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özel soruşturma yapmak için görevli kimse, hafiye
-
[isim]
Gizli, sivil polis, polis hafiyesi
- DEDEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya yarayan cihaz, bulucu
-
[isim]
Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya yarayan cihaz, bulucu
- SEKTİRME
-
-
[isim]
Sektirmek işi
-
[isim]
Sektirmek işi
- SELEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tahılı yabancı maddelerden ayırmak için kullanılan aygıt
-
Taşıtlarda farların uzun ve kısa uzaklıkta yanmasını sağlayan araç
-
[isim]
Tahılı yabancı maddelerden ayırmak için kullanılan aygıt
- YÜREKTEN
-
-
Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle
- "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle