İçinde ekle olan 9 harfli 34 kelime var. İçerisinde EKLE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ekle olan kelimeler listesine ya da Sonu ekle ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ELEK, KELE, LEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EKLEMLEME
-
-
[isim]
Eklemlemek işi
-
[isim]
Eklemlemek işi
- PİNEKLEME
-
-
[isim]
Pineklemek işi
-
[isim]
Pineklemek işi
- ÇİÇEKLEME
-
-
[isim]
Çiçeklemek işi
-
[isim]
Çiçeklemek işi
- TEVEKLEME
-
-
[isim]
Teveklemek işi
-
[isim]
Teveklemek işi
- ETEKLEMEK
-
-
[-i]
Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak
- "Sedirin yanına varıp hanımı etekledi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek
-
[-i]
Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak
- EMEKLEMEK
-
-
[nsz]
Dizler ve eller üzerinde yürümek
-
Bir işe yeni başlarken deneyimsizlikten ötürü acemilik geçirmek
-
[nsz]
Dizler ve eller üzerinde yürümek
- KÖPEKLEME
-
-
[isim]
Köpeklemek işi
-
[isim]
Köpeklemek işi
- TÜNEKLEME
-
-
[isim]
Tüneklemek işi
-
[isim]
Tüneklemek işi
- ETEKLEYİŞ
-
-
[isim]
Etekleme işi veya biçimi
-
[isim]
Etekleme işi veya biçimi
- BEKLENMEZ
-
-
[sıfat]
Beklenmeyen, umulmayan durumda olan
- "Beklenmez bir tehlike karşısında şaşkınlıktan kendini o tehlikenin ta göbeğine kaldırıp atan bir adam gibi misafirlerin önüne fırladım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Beklenmeyen, umulmayan durumda olan
- TEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Tek özellik göstermek
-
[nsz]
Tek özellik göstermek
- BEKLEMELİ
-
-
[sıfat]
Sınıfta kalıp derslere devam etmeyen (öğrenci)
-
[sıfat]
Sınıfta kalıp derslere devam etmeyen (öğrenci)
- PEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Sertleşmek, katılaşmak
-
Güçlenmek, sağlamlaşmak
- "Hatta Hüsmen, bir gece rüyasında eşeğin palanını yeşil bir kadifeyle kaplı görmüş, inancı pekleşmişti." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Sertleşmek, katılaşmak
- BEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı beklemek
- "Bahar geldi koyun kuzu koklaştı / İki âşık dört senedir bekleşti." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı beklemek
- ÖBEKLEŞME
-
-
[isim]
Öbekleşmek durumu
-
[isim]
Öbekleşmek durumu
- İTEKLEMEK
-
-
[-i]
Sürekli olarak itmek, kakmak
-
İtelemek
-
[-i]
Sürekli olarak itmek, kakmak
- KÖŞEKLEME
-
-
[isim]
Köşeklemek işi
-
[isim]
Köşeklemek işi
- ELEKLEMEK
-
-
[-i]
Elekten geçirmek
-
[-i]
Elekten geçirmek
- ÖBEKLENME
-
-
[isim]
Öbeklenmek durumu veya biçimi
-
[isim]
Öbeklenmek durumu veya biçimi
- YEDEKLEME
-
-
[isim]
Yedeklemek işi
-
[isim]
Yedeklemek işi