İçinde ekle olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde EKLE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ekle olan kelimeler listesine ya da Sonu ekle ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ELEK, KELE, LEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEKLEMEK
-
-
[-i]
Kandırmak
-
[-i]
Kandırmak
- ELEKLEME
-
-
[isim]
Eleklemek işi
-
[isim]
Eleklemek işi
- BEKLETİŞ
-
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
- BEKLEŞME
-
-
[isim]
Bekleşmek işi veya durumu
-
[isim]
Bekleşmek işi veya durumu
- ETEKLEME
-
-
[isim]
Eteklemek işi
-
[isim]
Eteklemek işi
- SİNEKLER
-
-
[isim]
Birçok sinek türünü içine alan çift kanatlılar familyası
-
[isim]
Birçok sinek türünü içine alan çift kanatlılar familyası
- TEKLEMEK
-
-
[-i]
Sık fideleri seyrekleştirmek
- "Mısırları tekledi."
-
[nsz]
Motorda pistonun biri çalışmamak
- "Motor tekliyor."
-
[nsz]
Tabanca bozulup tutukluk yapmak
-
[nsz]
Kalp düzenli çalışmamak
-
[nsz]
Kekelemek
-
[-i]
Sık fideleri seyrekleştirmek
- EMEKLEME
-
-
[isim]
Emeklemek işi
-
[isim]
Emeklemek işi
- BEKLETME
-
-
[isim]
Bekletmek işi
-
[isim]
Bekletmek işi
- EKLEKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Seçmeci
- "Okurların bu eklektik bilgilerin temelini merak edip kitaplara başvuracağını umuyorlar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Seçmeci
- EKLEMSİZ
-
-
[sıfat]
Eklemi olmayan
-
[sıfat]
Eklemi olmayan
- EKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Ek durumuna gelmek
- "Eski Türkçe turur kelimesi ekleşerek -dir şekline dönüşmüştür."
-
[nsz]
Ek durumuna gelmek
- BEKLEMEK
-
-
[nsz]
Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- "Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı." (Haldun Taner)
-
[-i]
Süre tanımak, acele etmemek
- "Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek
- "Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek."
-
Ummak
- "Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!" (Peyami Safa)
-
Karşılaşma ihtimali bulunmak
- "Sabri gittikten sonra Basire, ondan gebe kalmış olmaktan korkarak bekledi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Aramak, istemek
- "Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Oyalanmak
-
[nsz]
Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- EKLEMELİ
-
-
[sıfat]
Bitişken
-
[sıfat]
Bitişken
- ÖRNEKLEM
-
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
- PEKLEŞME
-
-
[isim]
Pekleşmek işi
-
[isim]
Pekleşmek işi
- İTEKLEME
-
-
[isim]
İteklemek işi
-
[isim]
İteklemek işi
- EKLETMEK
-
-
[-i]
Ekleme işini yaptırmak
-
[-i]
Ekleme işini yaptırmak
- BÖCEKLER
-
-
[isim]
Vücutları baş, göğüs ve karın olarak üç bölgeye ayrılan, duyargaları birer, kanatları ikişer, ayaklarıyla ağız parçaları üçer çift olan eklem bacaklılar sınıfı, haşerat
-
[isim]
Vücutları baş, göğüs ve karın olarak üç bölgeye ayrılan, duyargaları birer, kanatları ikişer, ayaklarıyla ağız parçaları üçer çift olan eklem bacaklılar sınıfı, haşerat
- ŞEBEKLER
-
-
[isim]
Primatların alt takımı
-
[isim]
Primatların alt takımı