İçinde ekl olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde EKL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ekl olan kelimeler listesine ya da Sonu ekl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELK, KEL

2 Harfli Kelimeler

EK, EL, KE, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EKLENTİ

  1. [isim] Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

YÜREKLİ

  1. [sıfat] Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretkâr
    • "Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı." (Halide Edip Adıvar)

BEKLEME

  1. [isim] Beklemek işi
    • "Pencere kapandıktan sonra aynı hareketsizlik ve bekleme devam etti." (Nahid Sırrı Örik)

İLMEKLİ
...
BÖCEKLİ

  1. [sıfat] İçinde veya üstünde böcek bulunan, böceklenmiş
    • "Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor." (Refik Halit Karay)

DİREKLİ

  1. [sıfat] Direği olan
    • "Altı direkli çadırın etrafı fırdolayı açıktı." (Refik Halit Karay)

EKLETME

  1. [isim] Ekletmek işi

KÖPEKLİ

  1. [sıfat] Köpeği olan

ELEKLİK

  1. [isim] Keçi kılından veya at yelesinden yapılmış iplikle dokunan ve sanayide bazı sıvıları süzmekte kullanılan özel dokuma türü

KEKLEME

  1. [isim] Keklemek işi

KEPEKLİ

  1. [sıfat] İçinde kepeği olan
    • "Kepekli un. Kepekli ekmek."
  2. Üzerinde kepek oluşmuş olan
    • "Kepekli saçlar."
  3. Un gibi, susuz ve tatsız (elma)

ÇİÇEKLİ

  1. [sıfat] Çiçeği veya çiçek resimleri olan
    • "Gölgelerinde koyunlar otlayan çiçekli badem ağaçlarının altından geçtiler." (Ömer Seyfettin)

EŞEKLİK

  1. [isim] Çok anlayışsız ve kaba davranış
    • "Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür?" (Atilla İlhan)

EKLEMEK

  1. [-i] Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek
    • "Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir." (Tarık Buğra)
  2. [-i] Bir şeyi ek olarak kullanmak
    • "Bu kumaşı örtüye eklemeli."

EKLESİL

  1. [isim] Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi

EKLEŞME

  1. [isim] Ekleşmek işi

İNEKLİK

  1. [isim] İnek ahırı
  2. Bönlük
  3. Aşırı çalışmaya rağmen anlayamama durumu

ERKEKLİ

  1. [sıfat] Erkeği olan

ETEKLİK

  1. [isim] Etek
    • "O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
    • "Davlumbazın etekliği."
  3. [sıfat] Etek yapmaya elverişli (kumaş)

KÜREKLİ

  1. [sıfat] Küreği olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü