İçinde ek olan 9 harfli 845 kelime var. İçerisinde EK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ek olan kelimeler listesine ya da Sonu ek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELİRTMEK
-
-
[-i]
Açıklamak, tebarüz ettirmek
- "Üzüntülerini, kırgınlıklarını dudak büküp susarak belirtir." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Açıklamak, tebarüz ettirmek
- DEŞELEMEK
-
-
[-i]
Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak
- "Yaban domuzları tarlayı deşelemişler."
-
Araştırmak
- "Bu biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak
- HEBENNEKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeki ve becerikli olmadığı hâlde kendini öyle sanan kimse
-
[isim]
Zeki ve becerikli olmadığı hâlde kendini öyle sanan kimse
- ŞÜKRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Tanrı'ya minnet duygusunu sunmak, şükreylemek
- "Bu fırsatı sana bahşettiğinden dolayı Allah'a şükret!" (Peyami Safa)
-
Bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak
-
[-e]
Tanrı'ya minnet duygusunu sunmak, şükreylemek
- TEKSTİLCİ
-
-
Tekstil işi ile uğraşan kimse
-
Tekstil işi ile uğraşan kimse
- SERDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
İleri sürmek
- "Enine boyuna birçok deliller serdetti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
İleri sürmek
- YEMEKALTI
-
-
[isim]
Yemek öncesi yenilen ve içilen hafif yiyecek ve içecek
-
[isim]
Yemek öncesi yenilen ve içilen hafif yiyecek ve içecek
- EŞELETMEK
- ...
- GEZDİRMEK
-
-
[-i]
Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak
- "Kendisini seven, gezdiren büyük kızlar, ona abla kokusunu vermişlerdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Tanıtmak amacıyla dolaştırmak
- "Konuklara Ankara'yı gezdirdi."
-
[-e]
Bir şeyi başka bir şeyin üzerinde dolaştırarak dökmek
- "Salataya yağ gezdirmek."
-
[-i]
Sürterek, değdirerek hareket ettirmek
- "Elini iki üç kere ıslak yüzünün üstünde gezdirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir şeyi herkesin alması için dolaştırmak, sunmak
-
[-i]
Herhangi bir biçimde giydirmek
- "Beni eski kıyafetle gezdiriyor." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[-i]
Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak
- HALLETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak
-
Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak
- "Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir cismi bir sıvı içinde eritmek
-
Çözmek
-
Cinsel ilişki kurmak
-
Bir yemeği yenecek duruma getirmek
-
[-i]
Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak
- İLGİLEMEK
-
-
[-i]
İki parçayı birbirine eğreti olarak dikmek, teyellemek
-
[-i]
İki parçayı birbirine eğreti olarak dikmek, teyellemek
- NÖTRLEMEK
-
-
[-i]
Asit veya alkali tepkisi gösteren bir eriyiği alkali veya asit katarak nötr duruma getirmek
-
[-i]
Asit veya alkali tepkisi gösteren bir eriyiği alkali veya asit katarak nötr duruma getirmek
- YÜZLENMEK
-
-
[nsz]
Şımarmak, yüz bulmak
-
[nsz]
Şımarmak, yüz bulmak
- BEZELEMEK
-
-
[-i]
Hamur topağı yapmak
-
[-i]
Hamur topağı yapmak
- DELDİRMEK
-
-
[-i]
Delme işini yaptırmak
-
[-i]
Geçersiz duruma getirmek
-
[-i]
Delme işini yaptırmak
- DEVREKANİ
- ...
- DİNGİLDEK
-
-
[sıfat]
Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk
-
Yıpranmış
- "Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamları domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar." (Haldun Taner)
-
Sözüne güvenilmez, kaypak
- "Baştan çıkarıcı telkinlerle kişiliği zaten oluşmamış, dingildek insanları kazanmak hiç de güç olmasa gerektir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk
- EKŞİMİKLİ
-
-
[sıfat]
Ekşimiği olan
- "Köydeyken annesi bir top gibi yuvarlak olan ekşimikli ekmeği, bak annen sana ne yaptı, diye uzatıyordu." (Muzaffer Buukçu)
-
[sıfat]
Ekşimiği olan
- PİNEKLEME
-
-
[isim]
Pineklemek işi
-
[isim]
Pineklemek işi
- TEZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Çabukluk kazanmak, çabuklaşmak
-
[nsz]
Çabukluk kazanmak, çabuklaşmak