İçinde ek olan 5 harfli 207 kelime var. İçerisinde EK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ek olan kelimeler listesine ya da Sonu ek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKİŞ
-
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- "Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular." (Peyami Safa)
-
Bir motorun çekme gücü
- "Benim arabanın çekişi çok iyi."
-
Ağız kavgası
-
[isim]
Çekme işi veya biçimi
- ELMEK
-
-
[isim]
Elektronik posta
-
[isim]
Elektronik posta
- EVCEK
-
-
[zarf]
Bütün ev halkı birlikte
- "Sinemaya evcek gidiyoruz." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Bütün ev halkı birlikte
- PEKİN
- ...
- BİNEK
-
-
[sıfat]
Binmeye yarayan (otomobil, at vb.)
-
[sıfat]
Binmeye yarayan (otomobil, at vb.)
- TEKME
-
-
[isim]
Ayakla vuruş
- "Zeynep Kadın, bir süre tekmeler, yumruklar altında bunalıp kalıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kafama bir tekme vurdular, bir şeyler söylenerek bırakıp gittiler." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte
- "Bu sefer de heriften bir tekme yersen bir daha belini doğrultamazsın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Ayakla vuruş
- DİLEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
-
[isim]
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
- EKLER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü
-
[isim]
İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü
- MEKİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- "Görüntümüz iyi ile kötü arasında mekik dokudu." (Talât Halman)
-
Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç
-
Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi
-
Uzay gemisi
-
[isim]
El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- ÇİMEK
-
-
[isim]
Çimecek yer
-
[isim]
Çimecek yer
- ESMEK
-
-
[nsz]
Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
- "İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor." (Ahmet Haşim)
-
[-e]
Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek
- "Bu yolculuk size nereden esti?"
-
[nsz]
Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
- İVMEK
-
-
[nsz]
Çabuk davranmak, acele etmek
-
[nsz]
Çabuk davranmak, acele etmek
- ÖVMEK
-
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı
- BÖREK
-
-
[isim]
Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi
- "Puf böreği. Kol böreği. Nemse böreği."
- "Acaba annen bize bir börek açar mı?" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi
- PESEK
-
-
[isim]
Diş kiri, diş pası
-
[isim]
Diş kiri, diş pası
- ÇENEK
-
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
-
Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
-
Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- VEKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
-
Milletvekili
-
Bakan
- "Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- YEKÜN
- ...
- BEKAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çulluk
-
[isim]
Çulluk
- EKOLU
- ...