İçinde eh olan 8 harfli 63 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİLEHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dervişlerin çile doldurdukları yer
-
[isim]
Dervişlerin çile doldurdukları yer
- MÜCEHHEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Donanmış
- "Ama asıl tüm ulus çocuklarının bu kafa disiplini ile mücehhez olması gerek." (Haldun Taner)
-
Hazırlıklı, hazırlanmış
-
[sıfat]
Donanmış
- MÜNTEHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kendini öldüren, intihar eden
-
[sıfat]
Kendini öldüren, intihar eden
- MUVACEHE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzleşme, yüz yüze gelme
-
[isim]
Yüzleşme, yüz yüze gelme
- EBLEHLİK
-
-
[isim]
Ebleh olma durumu, eblehleşme
-
[isim]
Ebleh olma durumu, eblehleşme
- PANZEHİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde, antidot
-
[isim]
Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde, antidot
- REHBERLİ
-
-
[sıfat]
Rehberi olan
- "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Rehberi olan
- ZEHRETME
-
-
[isim]
Zehretmek durumu
-
[isim]
Zehretmek durumu
- MEYVEHOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuru yemiş
-
Kuru yemiş satılan yer
-
[isim]
Kuru yemiş
- CEHDETME
-
-
[isim]
Cehdetmek işi
-
[isim]
Cehdetmek işi
- TEVEHHÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntuya düşme
-
[isim]
Kuruntuya düşme
- ALAŞEHİR
- ...
- MÜSTEHZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaycı
- "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alaycı
- KADEHDAŞ
-
-
[isim]
Birlikte içki içmeyi seven kadeh arkadaşı
- "Hele içerken, insan mutlaka bir kadehdaş istiyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Birlikte içki içmeyi seven kadeh arkadaşı
- MÜŞEBBEH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
- CEHENNEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu
- "Cennet, cehennem, ahiret, ebedî hayat hayallerine bir daha dönmesine imkân yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur." (Murathan Mungan)
- "Başımı örtünce cehennem olur giderim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "... inerseniz çok büyük sevaba girmiş olursunuz. Yoksa bilirsiniz ki ben, cehennemin bucağı olsa giderim..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Çok sıkıntılı yer
- "Kafamın çatlaklığı yüzünden bir anda orasını zindana, cehenneme çevirdim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu
- MÜSTEHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
-
[isim]
Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
- MÜZEHHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
-
Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
- BEYŞEHİR
- ...
- KEHKEŞAN
- ...