İçinde eh olan 8 harfli 63 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALAŞEHİR
...
REHBERLİ

  1. [sıfat] Rehberi olan
    • "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)

MÜNEZZEH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Temiz, arı
  2. Uzak

KEHRİBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan
    • "Önümdeki kutuda elmas, akik, zümrüt, necef, sedef, kehribar vesaire gibi yüz kadar küçük küçük taşlar vardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Üstelik tütünler kehribar gibiydi bu yıl." (Necati Cumalı)
  2. [sıfat] Bu reçineden yapılmış
    • "İki aydır kayıp sarı kehribar tespihini görünce sevindi." (Necati Cumalı)

MÜZEHHEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Altın suyuna batırılmış olan
  2. Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış

TEHDİTLİ

  1. [sıfat] Tehdidi bulunan

ÇİLEHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dervişlerin çile doldurdukları yer

MEHTAPLI

  1. [sıfat] Mehtabı olan
    • "Nihayet mehtaplı ılık ağustos akşamında atıma atladım." (Halide Edip Adıvar)

TEŞEHHÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Namazda oturarak "ettehiyyatü" duasını okuma

MÜSTEHZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alaycı
    • "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)

EHLİZEVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevkli kimse

DEHŞETLİ

  1. [sıfat] Korku veya ürküntü veren
    • "Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum." (Aka Gündüz)
  2. [zarf] Çok fazla, son derece
    • "Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor." (Osman Cemal Kaygılı)

ATAŞEHİR
...
PEHPEHLİ
...
MÜSTEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hoşa giden, sevilen, beğenilen
  2. [isim] Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış

BEHRESİZ

  1. [sıfat] Payı, nasibi, hissesi olmayan, bibehre
    • "İnsaftan behresiz."

HEMŞEHRİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Aynı ilden olan kimse, memleketli
  2. [ünlem] "Arkadaş, ahbap" anlamında bir seslenme sözü

TEVEHHÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuruntuya düşme

MUVACEHE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüzleşme, yüz yüze gelme

PANZEHİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde, antidot

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü