İçinde eh olan 8 harfli 63 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEHŞETLİ

  1. [sıfat] Korku veya ürküntü veren
    • "Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum." (Aka Gündüz)
  2. [zarf] Çok fazla, son derece
    • "Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor." (Osman Cemal Kaygılı)

ŞEHVETLİ

  1. [sıfat] Cinsel isteği olan, kösnül
    • "Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Aşırı isteği olan

CEHDETME

  1. [isim] Cehdetmek işi

ŞEHRİYAR
...
EBLEHLİK

  1. [isim] Ebleh olma durumu, eblehleşme

TEHEYYÜÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Coşma, heyecanlanma
    • "Genç kızın kızarmış yüzünde teheyyüç görünüyordu." (Peyami Safa)

GÜLŞEHİR
...
VEHLETEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] İlk anda
  2. Ansızın

DEHLETME

  1. [isim] Dehletmek işi

KADEHÇİK

  1. [isim] Meşe, fındık, gürgen vb. ağaçlarda, meyve sapının genişlemesiyle oluşan ve meyveyi ortasına kadar içine alan küçük kadeh biçimindeki oluşum
    • "Palamut meşesinin kadehçiklerinde çok miktarda tanen vardır."

MÜSTEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hoşa giden, sevilen, beğenilen
  2. [isim] Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış

ALAŞEHİR
...
BEYŞEHİR
...
BAŞŞEHİR

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Başkent

MÜTTEHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birlik durumuna gelmiş, birleşik, birlik olmuş
  2. [isim] Birleşik

TEHİRSİZ

  1. [sıfat] Tehiri olmayan, gecikmesiz
  2. [zarf] Gecikmesi olmadan, gecikmeden

KEHRİBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan
    • "Önümdeki kutuda elmas, akik, zümrüt, necef, sedef, kehribar vesaire gibi yüz kadar küçük küçük taşlar vardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Üstelik tütünler kehribar gibiydi bu yıl." (Necati Cumalı)
  2. [sıfat] Bu reçineden yapılmış
    • "İki aydır kayıp sarı kehribar tespihini görünce sevindi." (Necati Cumalı)

ÇİLEHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dervişlerin çile doldurdukları yer

EHLİZEVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevkli kimse

KADEHDAŞ

  1. [isim] Birlikte içki içmeyi seven kadeh arkadaşı
    • "Hele içerken, insan mutlaka bir kadehdaş istiyor." (Ercüment Ekrem Talu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü