İçinde edi olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde EDİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında edi olan kelimeler listesine ya da Sonu edi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EDİ, İDE
2 Harfli Kelimeler
DE, İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EDİLGİ
-
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
- BELEDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şehirle ilgili
- "Millî hükûmet arzu eder ki tamamıyla sınai bir şehir olsun; bu beledi bir fikir olamaz, millî bir fikirdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yerleşik
- "Beledi hastalık."
-
[isim]
Bir tür pamuklu, kalın kumaş
-
[sıfat]
Şehirle ilgili
- KOMEDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güldürü
-
Gülmeye neden olan olay veya olaylar
-
Yalan ve yapmacık söz veya davranış
-
[isim]
Güldürü
- YEDİLİ
-
-
[sıfat]
Yedi parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden yedi tane bulunan
-
[isim]
İskambil gibi oyunlarda üzerinde yedi işareti bulunan kâğıt
-
[isim]
Divan edebiyatında her bendi yedi dizeden oluşmuş nazım birimi
-
[sıfat]
Yedi parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden yedi tane bulunan
- TÜREDİ
-
-
[sıfat]
Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
- "Attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan
- "Ama bu türedi akımları sevmemekle kalmaz..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
- EDİLME
-
-
[isim]
Edilmek işi veya durumu
-
[isim]
Edilmek işi veya durumu
- EDİNME
-
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- "Kimsesiz bir çocuk bulup evlat edinmeyi düşünmeye başlamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- TEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- "Ücretin yarısını da o gün tediye ettim." (Haldun Taner)
-
Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- EDİNİM
-
-
[isim]
Kazanma, iktisap
-
[isim]
Kazanma, iktisap
- BEDİHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Besbelli, apaçık
-
[sıfat]
Besbelli, apaçık
- EDİTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yayımcı
-
Yazıları yeniden düzenleyerek yayıma hazırlayan kimse
- "Ben hem yazar hem de yazdıklarımın editörüydüm." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Yayımcı
- EDİRNE
- ...
- HEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Armağan
- "Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti." (Haldun Taner)
-
Fiyat
- "Bu masa örtüsünün hediyesi otuz milyon liradır."
-
[isim]
Armağan
- YEDİSU
- ...
- EDİMLİ
-
-
[sıfat]
Edimi olan
-
[sıfat]
Edimi olan
- NEDİME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hanım arkadaş
-
Hanım sultanın, yüksek makamda bulunan kadınların yardımcısı olan hanım
-
[isim]
Hanım arkadaş
- EDİNTİ
-
-
[isim]
Edinilen, kazanılan şey
-
[isim]
Edinilen, kazanılan şey