İçinde eda olan 7 harfli 16 kelime var. İçerisinde EDA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eda olan kelimeler listesine ya da Sonu eda ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EDA
2 Harfli Kelimeler
AD, DE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEDAVRA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta, balar
-
[isim]
Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta, balar
- HANEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- "Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Belli ve büyük soydan gelen
-
[sıfat]
Eli açık ve konuksever
- "Bu benim dediklerim kalantor, zengin, elleri açık, hanedan kişilerdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- SEDASIZ
-
-
[sıfat]
Ötümsüz
- "Görürsünüz ki cetlerimizin ağzından çıkmamış sedalı ve sedasız harfler bizim her an ağzımızdan çıkıyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Ötümsüz
- KESEDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
-
Esnafın gelirlerini toplayıp kimse
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
- TEDARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
- "Evin birçok eksiklerini onlardan tedarik ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hazırlık
- "Hemen düğün tedarikine başladım ve bir günde birkaç iş gördüm." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
- İĞNEDAN
- ...
- NEDAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pişmanlık
- "Gözlerime iki damla nedamet yaşı getirmek için dudaklarımı bütün kuvvetimle ısırıyordum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Ben şimdi nedamet getirdim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Pişmanlık
- GEDALIK
- ...
- PEDAGOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eğitimci
-
[isim]
Eğitimci
- TEDAHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirinin içine girme
-
Ödemede gecikme
-
Yığılıp kalma, birikme
-
[isim]
Birbirinin içine girme
- FEDAKAR
- ...
- FEDAİCE
-
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- "Nerede bu şehri fedaice benimsemiş, onun hâkim hüviyetini gizlemiş..." (Samiha Ayverdi)
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- BEDAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Besbelli, apaçık olma durumu
-
Bir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği
-
[isim]
Besbelli, apaçık olma durumu
- TEDAVÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para, para yerine geçen bono, senet vb.nin geçerli olması, sürümde bulunması, sürüm, geçerlik
-
Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı
-
[isim]
Para, para yerine geçen bono, senet vb.nin geçerli olması, sürümde bulunması, sürüm, geçerlik
- TEDAFÜİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Savunma ile ilgili olan, savunmalık
-
[sıfat]
Savunma ile ilgili olan, savunmalık
- BEDASIL
- ...