İçinde ed olan 6 harfli 58 kelime var. İçerisinde ED bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ed olan kelimeler listesine ya da Sonu ed ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EDEVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir iş için gerekli olan malzemelerin, parçaların tümü
- "Taş binanın bir odasını mantarlardan, çivilerden ve balıkçı edevatından bir döşeme bürümüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir iş için gerekli olan malzemelerin, parçaların tümü
- ŞÜHEDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şehitler
- "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Şehitler
- TEDFİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gömme
-
[isim]
Gömme
- TEDAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma
- "Hastadır diye tedavisine koşanların haddi hesabı yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Aksayan bir şeyi düzeltme, iyileştirme
- "Artık geri dönmek, istemeden açtığım yarayı tedavi etmek zamanı gelmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma
- HEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Armağan
- "Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti." (Haldun Taner)
-
Fiyat
- "Bu masa örtüsünün hediyesi otuz milyon liradır."
-
[isim]
Armağan
- TEDBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önlem
- "Bu hususta hükûmetçe ciddi ve esaslı tedbirler alınmasını rica ederim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hazırlık
- "Amma ki töre değiştirmek çok tedbir ve çok düşünce ister." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Önlem
- MEDLUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam
-
[isim]
Anlam
- TEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- "Ücretin yarısını da o gün tediye ettim." (Haldun Taner)
-
Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- BEDBİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kötümser
- "Onu tanımasaydım insanlık hakkında bedbin bir fikir taşıyarak hayattan geçecektim." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Annemin İstanbul'a indiği günler bedbin oluyordum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kötümser
- TEDHİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korku salma, yıldırma, terör
-
[isim]
Korku salma, yıldırma, terör
- YEDİLİ
-
-
[sıfat]
Yedi parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden yedi tane bulunan
-
[isim]
İskambil gibi oyunlarda üzerinde yedi işareti bulunan kâğıt
-
[isim]
Divan edebiyatında her bendi yedi dizeden oluşmuş nazım birimi
-
[sıfat]
Yedi parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden yedi tane bulunan
- TEDVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevirme, döndürme
-
Yönetme, çekip çevirme
-
[isim]
Çevirme, döndürme
- REZEDE
-
-
[isim]
Muhabbet çiçeğigillerden, 1,5 m yüksekliğinde, tohumlarından kandil yağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki, rezede çiçeği (Reseda luteola)
-
[isim]
Muhabbet çiçeğigillerden, 1,5 m yüksekliğinde, tohumlarından kandil yağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki, rezede çiçeği (Reseda luteola)
- EDİRNE
- ...
- BEDAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Estetik yönü ağır basan güzellikler
-
[isim]
Estetik yönü ağır basan güzellikler
- GEREDE
- ...
- BEDHAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Başkasının kötülüğünü isteyen, kötü yürekli
- "İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır." (Atatürk)
-
[sıfat]
Başkasının kötülüğünü isteyen, kötü yürekli
- EDİNME
-
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- "Kimsesiz bir çocuk bulup evlat edinmeyi düşünmeye başlamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Edinmek işi, kazanma, iktisap
- EDEPLİ
-
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
-
[zarf]
Ahlaka uygun bir biçimde
- "İstanbul'daki patronun edepli bulmadığı yazı buydu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
- NEDRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nicelik bakımından alışılanın, umulanın veya gerekenin altında olma durumu, azlık, seyreklik
-
[isim]
Nicelik bakımından alışılanın, umulanın veya gerekenin altında olma durumu, azlık, seyreklik