İçinde ed olan 4 harfli 16 kelime var. İçerisinde ED bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ed olan kelimeler listesine ya da Sonu ed ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EDER

  1. [isim] Fiyat, paha, değer
    • "Bu kitabın ederi ne kadar?"

EDEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplum töresine uygun davranma
    • "Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Edeptir söylemesi, donuna kaçırmış."
  2. İyi ahlak, incelik, terbiye

YEDİ

  1. [isim] Altıdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 7, VII rakamlarının adı
  3. [sıfat] Altıdan bir artık
    • "Yedi kalem."

EDİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Edebiyatla uğraşan, edebî eser veren kimse, yazar
    • "Pek az hoşlandıklarım muhabirler, ediplerdir." (Falih Rıfkı Atay)

EDİK

  1. [isim] Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın
  2. Kısa çizme

KEDİ

  1. [isim] Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus)
    • "Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
    • "Derin bir hayranlıkla gözlerini kıza kaptırmış, kedi ciğere bakar gibi süzüp duruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

CEDİ
...
FEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir amaç uğrunda bir değer veya varlıktan vazgeçme, uğruna verme
    • "Yurt uğruna canım feda."
    • "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?"
    • "Her şeyi feda ederek onun peşine takılmış." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Böyle harmancı çingeneler, sana düzinelerle feda olsun!" (Osman Cemal Kaygılı)

VEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme
    • "Zaten ayrılması sırasında elimi sıkışı, yüzüme bakışı, acelesi ve tuhaflığı bir vedaya benziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Arkadaşlarına veda edip ayrıldı." (Haldun Taner)

GEDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dilenci
  2. Yoksul, fakir

SEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ses
    • "Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır." (Atatürk)

ZEDE
...
EDİM

  1. [isim] Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil
    • "Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak, her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz." (Melih Cevdet Anday)
  2. İnsan davranışı
  3. Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz
  4. Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış

EDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

DEDE

  1. [isim] Torunu olan erkek, büyük baba, büyük peder
    • "Dedenin kabri yanında bir çukur kazılmış." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Büyük babadan başlayarak geriye doğru atalardan her biri
  3. Mevlevi tarikatında çile doldurmuş olan dervişlere verilen unvan
  4. [ünlem] Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü

EDNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok aşağı, en alt düzeyde
    • "İlmin âlâsı da olur, ednası da!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü