İçinde ec olan 4 harfli 12 kelime var. İçerisinde EC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ec olan kelimeler listesine ya da Sonu ec ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
C E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
CE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- "İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- ECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevap
- "Bu sabrın ecri büyüktür." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ücret
-
[isim]
Sevap
- NECE
-
-
[zarf]
Hangi dilde, hangi dilden?
- "Bu adam nece konuşuyor? Bu yazı necedir?"
-
[zarf]
Hangi dilde, hangi dilden?
- GECE
-
-
[isim]
Güneş battıktan gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb, gündüz karşıtı
- "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Bir şeye karar vermeden geceler gebedir, gibi bir felsefe yaptıktan sonra, ayrıldılar." (Halide Edip Adıvar)
- "... başaramayacağı kadar çok işlerin altına girmekten çekinmedi, geceyi gündüze katıp çalışmaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bu süre içindeki karanlık
-
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleyin düzenlenen toplantı
- "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Gece vakti, geceleyin
- "Gece uyumalı, gündüz çalışmalı."
-
[isim]
Güneş battıktan gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb, gündüz karşıtı
- SECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesirde yapılan uyak
-
[isim]
Nesirde yapılan uyak
- ECZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Canlılardaki rahatsızlıkların bozuklukların ve çeşitli hastalıkların tanısı, önlenmesi veya tedavisi için yararlanılan doğal veya sentez yoluyla hazırlanmış madde
-
Çeşitli amaçlarla kullanılan kimyasal madde
- "Burada musluklar, mermer teşrih masaları, antiseptik eczalar yok!" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Canlılardaki rahatsızlıkların bozuklukların ve çeşitli hastalıkların tanısı, önlenmesi veya tedavisi için yararlanılan doğal veya sentez yoluyla hazırlanmış madde
- VECT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
- "Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir." (Halide Edip Adıvar)
- "Eski konakların mutfağını anlatırken bir tapınağı tasvir eder gibi vecde kapılır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
- HECE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği, seslem
- "Okumak sözünde üç hece vardır."
-
[isim]
Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği, seslem
- VECA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağrı
- "Veca ansızın bastırır." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağrı
- ECEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayatın sonu, ölüm zamanı
- "Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün." (Yunus Emre)
- "Eceli geldikten sonra ha karada ha denizde." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hayatın sonu, ölüm zamanı
- NECİ
-
-
[isim]
Ne iş yapar, ne ile uğraşır?
- "Bu adam necidir?"
- "Benim babam neciydi anne?" (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sen neci oluyorsun, kendi işine bak!"
-
[isim]
Ne iş yapar, ne ile uğraşır?
- ŞECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit