İçinde eb olan 9 harfli 122 kelime var. İçerisinde EB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eb olan kelimeler listesine ya da Sonu eb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEZEBİLME
-
-
[isim]
Bezebilmek işi
-
[isim]
Bezebilmek işi
- ÇELEBİLER
- ...
- EĞEBİLMEK
- ...
- MUHALLEBİ
-
-
[isim]
Süte, şeker ve pirinç unu kaynatılarak yapılan bir tatlı
-
[isim]
Süte, şeker ve pirinç unu kaynatılarak yapılan bir tatlı
- MÜNASEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
- SEBEBİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye, bir olaya sebep olma, yol açma
-
[isim]
Bir şeye, bir olaya sebep olma, yol açma
- DÜREBİLME
- ...
- ENGEBESİZ
-
-
[sıfat]
Engebesi olmayan
-
[sıfat]
Engebesi olmayan
- BİLASEBEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sebepsiz yere, gereksizce
- "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." (Ömer Seyfettin)
-
Sebepsiz yere, gereksizce
- DİZEBİLME
-
-
[isim]
Dizebilmek işi
-
[isim]
Dizebilmek işi
- GÖREBİLME
- ...
- MÜREBBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
- ÖVEBİLMEK
- ...
- DEBDEBELİ
-
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
- "Mustafa bu debdebeli hayata ilk defa giriyordu." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
- DEDEBÖRKÜ
- ...
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- BÜKEBİLME
-
-
[isim]
Bükebilmek işi
-
[isim]
Bükebilmek işi
- BİTEBİLME
-
-
[isim]
Bitebilmek işi
-
[isim]
Bitebilmek işi
- DEREBİLME
-
-
[isim]
Derebilmek işi
-
[isim]
Derebilmek işi
- ÇELEBİLME
-
-
[isim]
Çelebilmek işi
-
[isim]
Çelebilmek işi