İçinde eb olan 6 harfli 45 kelime var. İçerisinde EB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eb olan kelimeler listesine ya da Sonu eb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EBRUCU
-
-
[isim]
Renkleri karıştırarak süs kâğıtları üzerine ebru yapan sanatçı
-
[isim]
Renkleri karıştırarak süs kâğıtları üzerine ebru yapan sanatçı
- CEBBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
-
[sıfat]
Becerikli, açıkgöz (kadın)
-
Zorlayıcı, zorba
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
- ŞEBBOY
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turpgillerden, güzel kokulu, dar yapraklı, değişik renkli çiçekleri olan, çok yıllık ve otsu bir süs bitkisi (Cheiranthus cheiri)
-
[isim]
Turpgillerden, güzel kokulu, dar yapraklı, değişik renkli çiçekleri olan, çok yıllık ve otsu bir süs bitkisi (Cheiranthus cheiri)
- ÇELEBİ
-
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
-
Hristiyan tüccar
- "Çelebi, tütün mü alacaksınız?"
-
[sıfat]
Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse)
- "Yeleği gümüş köstekli, fesi kalıpsız, orta yaşlı bir adamdı. Son derece Osmanlı ve çelebi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
- TEBŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müjdeleme, muştulama
-
[isim]
Müjdeleme, muştulama
- VEBALI
-
-
[sıfat]
Vebaya yakalanmış olan
-
[sıfat]
Vebaya yakalanmış olan
- GALEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yengi
- "Böyle giderse tamamıyla galebe ümit ettiğini haber veriyordu." (Peyami Safa)
- "Kocanın münasebeti her türlü cazibesini kaybettiği gün rakibine galebe çaldığına emin olabilirsin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Üstünlük, çokluk
- "Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi şerrin hayra galebesi demekti." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Kadıncağızın gönlü gence kayıyordu. Fakat neticede akıl ve mantık tarafı galebe çaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yengi
- DEBBOY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Depo
-
[isim]
Depo
- EBABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çobanaldatan
-
[isim]
Çobanaldatan
- EBESİZ
-
-
[sıfat]
Ebesi olmayan
-
[zarf]
Ebe bulunmaksızın, ebe olmaksızın
- "Ebesiz doğurdum, dedi, ebe hekim demektir. Ben hasta mıyım?" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ebesi olmayan
- TEBRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutlama
- "Dostlar tebriğe gelip el sıkıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Müfettişler, müdürü tebrik edip gittiler." (Haldun Taner)
-
Tebrik kartı
-
[isim]
Kutlama
- ŞEBNEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiy
-
[isim]
Çiy
- ŞEBEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
-
Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
-
Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
- "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
- MEBLAĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para miktarı, tutar
-
[isim]
Para miktarı, tutar
- GÖÇEBE
-
-
[sıfat]
Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün
- "Karakaçanları, sürüleriyle dağ dağ dolaşan göçebe çobanlarıdır." (Ahmet Haşim)
-
Mevsimlere göre ülke veya yer değiştiren (hayvan)
-
[sıfat]
Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün
- EBİŞKE
- ...
- EBRULİ
-
-
[sıfat]
Üzerinde değişik renkler bulunan
- "Ebruli kumaş."
-
[sıfat]
Üzerinde değişik renkler bulunan
- ENGEBE
-
-
[isim]
Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan, yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız
-
[isim]
Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan, yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız
- GAZEBO
- ...
- FLEBİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Toplardamarlarda iç zar iltihabı
-
[isim]
Toplardamarlarda iç zar iltihabı