İçinde eb olan 6 harfli 45 kelime var. İçerisinde EB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eb olan kelimeler listesine ya da Sonu eb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

BE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEBYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yazı ile ilgili taslağı temize çekme
    • "Eserimin tebyizinden artan şu boş deftere gelişigüzel bu satırları yazdım." (Ömer Seyfettin)

VEBALI

  1. [sıfat] Vebaya yakalanmış olan

TEBRİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutlama
    • "Dostlar tebriğe gelip el sıkıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Müfettişler, müdürü tebrik edip gittiler." (Haldun Taner)
  2. Tebrik kartı

ZEBANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cehennem bekçisi
  2. Zebella

GAZEBO
...
MEBLAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Para miktarı, tutar

CEBİRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör

EBRULU

  1. [sıfat] Üzerine ebru yapılmış (kâğıt, kumaş)

KÖREBE

  1. [isim] Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu

ENGEBE

  1. [isim] Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan, yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız

EBRULİ

  1. [sıfat] Üzerinde değişik renkler bulunan
    • "Ebruli kumaş."

FLEBİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Toplardamarlarda iç zar iltihabı

REBABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Rebap çalan kimse
  2. [sıfat] İnce, duygulu
    • "Mesela en rebabi olan bir fazilet ... aşk, değil mi?" (Ömer Seyfettin)

EBELİK

  1. [isim] Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
  2. Çocuk oyunlarında ebe olma durumu
    • "Ebe sendin, yaklaş da gözlerini bağlayayım, ebelikten kolay kolay yakayı sıyıramazsın." (Peyami Safa)

ŞEBBOY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turpgillerden, güzel kokulu, dar yapraklı, değişik renkli çiçekleri olan, çok yıllık ve otsu bir süs bitkisi (Cheiranthus cheiri)

MEBZUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bol, çok

TEBDİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değiştirme
    • "Bazı Türkler oraya hava tebdiline giderler." (Refik Halit Karay)
    • "Haydar'ın kılıcını görenin tebdili şaşar." (Yahya Kemal)

KEBERE

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Gebre otu

EBESİZ

  1. [sıfat] Ebesi olmayan
  2. [zarf] Ebe bulunmaksızın, ebe olmaksızın
    • "Ebesiz doğurdum, dedi, ebe hekim demektir. Ben hasta mıyım?" (Ömer Seyfettin)

GALEBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yengi
    • "Böyle giderse tamamıyla galebe ümit ettiğini haber veriyordu." (Peyami Safa)
    • "Kocanın münasebeti her türlü cazibesini kaybettiği gün rakibine galebe çaldığına emin olabilirsin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Üstünlük, çokluk
    • "Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi şerrin hayra galebesi demekti." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Kadıncağızın gönlü gence kayıyordu. Fakat neticede akıl ve mantık tarafı galebe çaldı." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü