İçinde e olan 8 harfli 4067 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLDİRGE
-
-
[isim]
Beyanname
-
[isim]
Beyanname
- BİRLEŞİK
-
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
- ÇİĞNEMEK
-
-
[-i]
Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek
- "Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek
- "Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uyulması gereken kural veya yasaya uymamak
-
Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak
- "Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Egemenliği altına almak, hükmetmek
- "On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[-i]
Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek
- DERMEYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
-
[sıfat]
Ortada, ortaya konmuş
- DEVİNGEN
-
-
[sıfat]
Hareketli, müteharrik, dinamik
-
[sıfat]
Hareketli, müteharrik, dinamik
- DİYATOME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası
-
[isim]
Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası
- EKOLOJİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ekolojiyle ilgili olan
-
[sıfat]
Ekolojiyle ilgili olan
- ESMERLİK
-
-
[isim]
Esmer olma durumu
- "Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Esmer olma durumu
- FEMİNİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Toplumda kadının haklarını çoğaltma, erkeğinkiler düzeyine çıkarma, eşitlik sağlama amacını güden düşünce akımı, kadın hareketi
- "Feminizmi destekleyecek bir dernek yahut vakıf kuracaklarmış." (Emine Işınsu)
-
[isim]
Toplumda kadının haklarını çoğaltma, erkeğinkiler düzeyine çıkarma, eşitlik sağlama amacını güden düşünce akımı, kadın hareketi
- İDEALİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İdeal duruma getirilmiş
- "Devlet adamı, pederşahi toplumlarda kalabalıkların idealize ettiği bir örnek kişilik olmak zorundadır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İdeal duruma getirilmiş
- PEGMATİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başlıca kuvars, feldspat ve Moskof camından oluşan, açık renkli bir tür magma taşı
-
[isim]
Başlıca kuvars, feldspat ve Moskof camından oluşan, açık renkli bir tür magma taşı
- SAHTELİK
-
-
[isim]
Sahte olma durumu
- "Bu gibilerin sahteliğini sırıtan bir taraflarından görmek mümkündür." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Sahte olma durumu
- SEKİTMEK
-
-
[-i]
Sektirmek
-
[-i]
Sektirmek
- SEYİSLİK
-
-
[isim]
Ata bakma işi, at bakıcılığı
-
[isim]
Ata bakma işi, at bakıcılığı
- TEMESSÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeşme
-
Özümleme
-
[isim]
Benzeşme
- USARESİZ
- ...
- YEDİRMEK
-
-
[-i]
Yemesini sağlamak
-
Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak
- "Çocuğu yedirmek."
-
Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek
- "Yağı hamura yedirmek."
-
Bir fazlalığı herhangi bir biçimde kullanmak
- "Kumaşın fazlasını büzgüye yedirdi."
-
[-e]
Nefis, namus, şan, kibir vb. kavramlarla kullanıldığında yakıştırmak, yaraştırmak
-
[-e]
Bir kimseye rüşvet vermek
-
[-i]
Yemesini sağlamak
- BÜSTİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bayanların ceket vb. kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı veya askısız üstlük
-
[isim]
Bayanların ceket vb. kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı veya askısız üstlük
- ÇEKİKLİK
-
-
[isim]
Çekik olma durumu
-
[isim]
Çekik olma durumu
- DİTİLMEK
-
-
[nsz]
Ditme işi yapılmak
-
[nsz]
Ditme işi yapılmak