İçinde e olan 5 harfli 1995 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pay, nasip, hisse

BÖYLE

  1. [sıfat] Bunun gibi, buna benzer
    • "Ah Şaban'ın böyle bir çocuğu, böyle bir karısı olsaydı!" (Halide Edip Adıvar)
  2. [zarf] Bu yolda, bu biçimde, hakeza
    • "Böyle acıklı şeyleri ne diye yazıyorum bilmem ki?" (Aka Gündüz)
  3. [zarf] Bu derece
    • "Böyle bir sevmek görülmemiştir." (Atilla İlhan)
  4. [zarf] İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
    • "Maşallah, dedi, nereden teşrif böyle?" (Peyami Safa)

ENDAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Vücut, beden, boy bos
    • "Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı." (Aka Gündüz)

ENEZE

  1. [sıfat] Cılız, zayıf, güçsüz

ERMEK

  1. [-e] Erişmek, kavuşmak
    • "Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti." (Necati Cumalı)
  2. Yetişip dokunmak
    • "Eli tavana ermek."
  3. [nsz] Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak
    • "Ekinler ermeden biçilmez."
  4. [nsz] Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

FÜNYE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül
  2. Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç

KREMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı
  2. Sütün yüzünden toplanan yağlı katman
  3. Kevgirden geçirilmiş sütle koyulaştırılmış çorba

ODEON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer

SEPYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
  2. [sıfat] Bu boya ile yapılan (resim)

TALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
    • "Bu davanın sukutunu talep ederim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstek
    • "... din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır." (Anayasa)

TİNER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Boyaların yoğunluğunu azaltmak, sulandırmak amacıyla kullanılan kimyasal birleşimlerin genel adı, inceltici

DİKSE

  1. [isim] Ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç

GÜVEZ

  1. [isim] Mora çalan kırmızı renk
    • "Pantolon bol paça, arka kenarlarının içi koyu güvez kadife." (Atilla İlhan)
  2. [sıfat] Bu renkte olan

İÇERİ

  1. [isim] İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
    • "İçeriden sesler geliyor."
    • "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
    • "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İç, iç yüzey
    • "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
  3. [sıfat] İç yüzeyde, iç bölümde olan
    • "İçeri odadan sesler geliyor."
  4. [zarf] İç yana, iç yana doğru
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
  5. Gönül, yürek
  6. Hapishane

JELOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Agaragar

KEBİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Büyük, ulu
  2. Yaşça büyük, yaşlı

KUZEY

  1. [isim] Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı
  2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer
    • "Zonguldak Ankara'nın kuzeyindedir."
  3. Yıldız

SERGİ

  1. [isim] Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
    • "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şehir Galerisi'nde açtığı ilk sergide, yalnız zevkine ve hünerine değil, sabrına da şaştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
    • "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum." (Haldun Taner)
  3. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
  4. Yaygı, kilim

TERME

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür yaban turpu

YEKTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Tek, eşsiz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü