İçinde e olan 5 harfli 1995 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi

DÖKME

  1. [isim] Dökmek işi
  2. [sıfat] Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
    • "Dökme su."
  3. [sıfat] Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
    • "Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento."
  4. [sıfat] Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
    • "Dökme soba."

İSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akıtma

MEDİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övme, övgü
    • "Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi." (Dadaloğlu)

NEFİY

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürme, sürgüne gönderme
    • "Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Olumsuzluk
  3. Olumsuz kılma
  4. Yadsıma

PAPEL

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Bir liralık kâğıt para
    • "Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam." (Peyami Safa)
    • "Topunuzu satsam bir papel etmezsiniz. Hele bunu şehirde yapaydınız dumanınızı savururlardı dedi." (Halikarnas Balıkçısı)

PELİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meşe ağacı
  2. Bu ağacın meyvesi, palamut

PİNES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)

CEVİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cevizgillerin örnek bitkisi olan, uzun ömürlü, gövdesi kalın, kerestesi değerli, yurdumuzda çok yetişen ağaç (Juglans regia)
    • "Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Onun kırdığı cevizler artık haddini aştı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. [sıfat] Bu ağacın kerestesinden yapılmış
    • "Yedekleri ise ceviz dolabın alt tarafına kaldırılmıştı." (Necati Cumalı)
  3. Bu ağacın dışı kabuklu, içi yağlı ve nişastalı yemişi, koz

ENSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

EOSEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi

NEFES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Soluk
    • "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
    • "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
    • "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Şifa amacıyla hastaya okunan dua
    • "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
    • "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
    • "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Canlılık, hayat belirtisi
    • "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
    • "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir

TEŞYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uğurlama
    • "Onları kasabanın kenarına kadar teşyi ettim." (Memduh Şevket Esendal)

ÜCRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş gücünün karşılığı olan para veya mal
    • "Ücret emeğin karşılığıdır." (Anayasa)
  2. Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
    • "Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı." (Peyami Safa)

BALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bale yapan erkek sanatçı

HANEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz, konuşma

KEPEZ

  1. [isim] Yüksek tepe, dağ
  2. Dağların oyuk, kuytu yerleri
  3. Gelin başlığı
  4. Tavuk ve kuşların ibiği veya başındaki uzun tüyler

KETEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
  2. [sıfat] Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)
    • "Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

LEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
  2. Bu alaşımla yapılan işlem

LETÇE
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü