İçinde e olan 4 harfli 680 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ECEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayatın sonu, ölüm zamanı
    • "Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün." (Yunus Emre)
    • "Eceli geldikten sonra ha karada ha denizde." (Sait Faik Abasıyanık)

ETME

  1. [isim] Etmek işi

EZME

  1. [isim] Ezmek işi
  2. Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek
    • "Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

GÖCE

  1. [isim] Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday
  2. Yarılmış ve kırılmış bulgurdan yapılan çorba

İĞDE

  1. [isim] İğdegillerden, kokulu, sarı çiçekleri olan, çalı biçiminde bir ağaç (Elaeagnus)
  2. Bu ağacın zeytin biçiminde, kabuğu kırmızıya çalan sarı renkte, beyaz unlu, tadı mayhoş yemişi

KARE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
  2. [sıfat] Bu biçimde olan
    • "Kare masa."
  3. İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi
    • "Kare as. Kare kız."
  4. Bir sayının kendisiyle çarpımı

TİKE

  1. [isim] Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

ZİLE
...
BEZE

  1. [isim] Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde

ENSE

  1. [isim] Boynun arkası
    • "Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı. Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı." (Haldun Taner)
    • "Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar." (Yahya Kemal Beyatlı)

ETÜV

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yiyecekleri, nesneleri yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç
    • "Bize etüvden çıkmış esvaplarının içinde kaşınan bir sürü adam gösterdiği vakit..." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Türlü eşyaları kurutmakta veya temizlemekte kullanılan araç
  3. Mikropların üretilmesinde uygun sıcaklığı sağlayan kapalı araç

KEME

  1. [isim] Büyük sıçan
  2. Domalan

KREP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş
    • "Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

OTEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
    • "Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)

ŞİŞE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap
    • "Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu kabın aldığı miktarda olan
    • "Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir şişe kan verilse!" (Memduh Şevket Esendal)
  3. Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu

BELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
    • "Kumar, toplum için büyük bir beladır."
    • "Geceleyin belanı arama, haydi nerden geldinse bas git oraya." (Etem İzzet Benice)
    • "Yurtlarına bela getiren bu kadını, ayıplamıyor kentin uluları." (Azra Erhat)
    • "Solda sıfırlar önemsiz sanılır ama sağda sıfırlar da öyle zaman gelir ki bela olur." (Aydın Boysan)
  2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
    • "Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Hak edilen ceza
    • "Allah belasını verdi."

FERİ
...
FİDE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek

NEVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ses, ahenk, nağme
  2. Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve yegâhtan bir oktav tiz olan "re" perdesi

FEVT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elden çıkma, yitme
  2. Ölme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü