İçinde dızl olan 19 kelime var. İçerisinde DIZL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dızl olan kelimeler listesine ya da Sonu dızl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DENİZYILDIZLARI
SAÇYILDIZLARI
YALDIZLANMAK, YALDIZLATMAK, YILDIZLAŞMAK
YALDIZLAMAK, YALDIZLANMA, YALDIZLATMA, YILDIZLAMAK, YILDIZLAŞMA
YALDIZLAMA, YILDIZLAMA
DIMDIZLAK, YILDIZLIK
DIZLAMAK, YALDIZLI, YILDIZLI
DIZLAMA
DIZLAK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DENİZYILDIZLARI
-
-
[isim]
Örnek hayvanı denizyıldızı olan derisi dikenliler sınıfı
-
[isim]
Örnek hayvanı denizyıldızı olan derisi dikenliler sınıfı
- SAÇYILDIZLARI
- ...
- YALDIZLANMAK
-
-
[nsz]
Yaldızlama işi yapılmak veya yaldızlama işine konu olmak
- "Mesela kapının hizasında, gayet kıymetli, etrafı altınla yaldızlanmış bir kap." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Yaldızlama işi yapılmak veya yaldızlama işine konu olmak
- YALDIZLATMAK
-
-
[-i]
Yaldızlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yaldızlama işini yaptırmak
- YILDIZLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir işte, bir meslekte üstün başarı göstermek, yıldız durumuna gelmek
-
[nsz]
Bir işte, bir meslekte üstün başarı göstermek, yıldız durumuna gelmek
- YALDIZLATMA
-
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
- YALDIZLAMAK
-
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
-
Parlatmak
- "Hafif şeffaf bir sis fundalıkları dolanıyor, güneşin damlaları yaprakları yaldızlıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Gösterişli süslerle değersizliğini veya kötülüğünü gizlemek
-
Boynuz takmak
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
- YILDIZLAŞMA
-
-
[isim]
Yıldızlaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Yıldızlaşmak işi veya durumu
- YALDIZLANMA
-
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
- YILDIZLAMAK
-
-
[nsz]
Rüzgâr kuzeyden esmeye başlamak
-
Bulutlar sıyrılıp yıldızlar görünür olmak
-
[nsz]
Rüzgâr kuzeyden esmeye başlamak
- YALDIZLAMA
-
-
[isim]
Yaldızlamak işi
-
Ciltlenmiş kitapların kapak veya kenarlarını altın suyuyla süsleme, tezhip
-
[isim]
Yaldızlamak işi
- YILDIZLAMA
-
-
[sıfat]
Yıldızlamak işi
-
[sıfat]
Yıldızlamak işi
- YILDIZLIK
-
-
[isim]
Yıldız olma durumu
-
Gökevi
-
[isim]
Yıldız olma durumu
- DIMDIZLAK
-
-
[sıfat]
Çırçıplak
- "Zehra dımdızlak ortada kalacak." (Atilla İlhan)
-
Tepesinde saçı dökülmüş (kimse)
- "Göbeği dükkânımızdaki şarap şişelerinden daha şişkin ve daha yuvarlak olan dımdızlak başlı Barba hiç istifini bozmadı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Elindeki her şeyini, imkânlarını yitirmiş
-
[sıfat]
Çırçıplak
- YILDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde yıldız bulunan
-
Bulutsuz, duru, açık
- "Bir yaz gecesi, bir cumartesi akşamı, bir sayfiye yeri, ılık mı ılık, yıldızlı mı yıldızlı, durgun mu durgun." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Üzerinde yıldız bulunan
- DIZLAMAK
-
-
[-i]
Dolandırmak, çarpmak, soymak
-
[-i]
Dolandırmak, çarpmak, soymak
- YALDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Aldatıcı, göz boyayıcı
- "Yaldızlı sözler."
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- DIZLAMA
-
-
[isim]
Dızlamak işi
-
[isim]
Dızlamak işi
- DIZLAK
-
-
[sıfat]
Dazlak
-
[sıfat]
Dazlak